Tarihte genel olarak Doğu’dan Batı’ya doğru bir göç hareketi görülse de Güney Avrupa’dan gelip Trakya ve Boğazlar yolu ile Anadolu’ya göç eden Frigler sıradışı bir halk olarak dönemin birçok yazarının da dikkatini çekmiştir. Homeros, Heredotos, Strabon ve III.Ramses gibi düşünürler sayesinde bu uygarlığın kim olduğu bugünlere daha net bir şekilde ulaşmıştır. İşte Avrupa’dan gelip Anadolu’da bir devlet kuran uygarlıkla alakalı dönem yazarlarının düşünceleri…
Homeros
Frigler, cesur, savaşçı bir topluluktu. Homeros’un ünlü kitabı İlyada adlı destanından anlaşıldığına göre ‘Troya kralı Priamos zamanında Friglerin Batı Anadolu’da bulunduğunu belirtiliyor.
İlyada’nın bir dizesinde Frigya’da birçok kale olduğundan ve Frigyalıların “saldırgan” olduğunu ve muhtemelen o dönemde ender görülen bir şey olarak atlara bindiklerini söyler. Ayrıca Homeros Frigler’in bir Anadolu kavmi olan Troyalıların yanında yer alıp Akalarla mücadele ettiğini yazmaktadır.
Heredotos
Frigler, Avrupalı bir kavimdi ve Anadolu’ya gelmeden önce Makedonya’da oturduklarını ve orada iken adlarının Brigler olduğunu bildirmektedir. Frig kral sülalesinin ilk kralları olan Gordias, Midas ve Adreastus’tan efsane ile karışık bir şekilde bahsetmektedir.
Frigler Kızılırmak’ın sol sahilinde oturuyorlardı ve Lidya ile Kapadokya arasındaki bölgeye Frigya deniliyordu.Heredot’un bu son ifadesi, bugün dahi Lidya ile Kapadokya arasındaki bölgede Frig mezarları ve Frig anotlarının bulunması ile kanıtlanmıştır. Heredot, Yunan uygarlığı Anadolu’dan aldığı her etkileşimi Frigler’e bağlamıştır. Çünkü Yunanlılara göre en eski halk Frigler’dir. Heredot ise bunu şöyle anlatır: Mısırlılar, Psammetikos zamanından önce, kendilerini dünyanın ilk insanları sayıyorlardı. Ama gün gelip de Psemmetikos Krallığı ele alınca ve ilk insanların kimler olduğu merakına düşünce, işte o günden sonra diyorum, kendilerini gene bütün öbürlerinin en eskisi saymakla birlikte Phrygalıların kendilerinden de eski olduklarını ifade eder.
III.Ramses
M.Ö. 1200 yılları Hatti ülkesinde taş üstünde taş kalmamış, Anadolu toprakları “denizden ve öküz arabalarıyla karadan gelen sürüler” in istilasına uğramış. Deniz kavimleri olarak adlandırılan halkların yoğun göçüyle, Hitit İmparatorluğu tarih sahnesine elveda demiş ve eski yapılara bırakmış birden bire devletler yıkılıp dağıldılar.
Hiçbir ülke onların silahları karşısında dayanamadı Hatti, Kizzuwatna, Karkamış, Arzava şeklinde Frigler’in tarih sahnesine çıkışına işaret etmiştir.
Strabon
Mysia Olympos’umum etrafında Mysialılar ve Frigler’in oturduklarından bahsederken, Sangarios ( Sakarya) nehri üzerinde Eski Frigyalalıra, Midas’a hatta Gordias’a ait iskan kalıntılarına rastlandığını eserinde bahseder. Onlar, çok barışsever bir topluluktu.
İlk çağ yazarlarının görüşleri bu şekildedir. Frig Uygarlığı uzun sene ayakta kalan bir uygarlıktı ve bugüne kadar gelen eserlerin de olduğunu düşündüğümüzde sanat faaliyetlerinin son derece önemli olduğu görülür. Aslında Frigler’in kullandığı sanatın günümüzde halen devam ettiği söylenebilir. Çünkü Frigler ahşap eserler işlemek konusunda gerçekten uzman bir uygarlıktı ve bu materyallerin çoğu da günümüze kadar erişmiştir. Eğer burada okuduklarım yetmez, ben Frigler ile ilgili daha fazla eser görmek istiyorum derseniz; Frig uygarlığının başkenti Gordion’u ziyaret edebilirsiniz. Ankara’dan sadece 90 KM uzaklıkta ve Polatlı’ya oldukça yakın. Ancak bu uygarlığın günümüze bıraktığı eserlerin daha fazlasını görmek için Ankara Anadolu Medeniyet Müzesi’ni ziyaret etmenizi öneririz.Frigler (MÖ 750 – MÖ 300), Ege Göçleri ile Anadolu’ya gelen Balkan kökenli boylardan biridir. Ancak siyasi bir topluluk olarak ilk defa MÖ 750’den sonra ortaya çıkmışlardır, Midas döneminde ise (MÖ 725-695/675) bütün Orta ve Güneydoğu Anadolu’ya egemen, güçlü bir krallık düzeyine ulaşmışlardır