Çoğu zaman, çoğu kez insanların birbirini neden aldattığına anlam veremiyorum. Günümüzde doğruları söylemek giderek zorlaşıyor sanırım. Özgürüz güya çoğu çağa göre ama dilimize, kalemimize, görüşlerimize zincir vurulmuş. Aldatmanın da yapı taşıdır yalan, doğrudan ve özgürlükten uzak her ilişkinin sonu aldatmayla biter. Aldatmadan kastım sadece fiziksel değil, ruhsal düşsel. Bence en çok acıtanlardan biridir bir adamın sizi ruhuyla aldatması. Sizin yanınızda başka bir ruhu arzulaması. Başka birini düşünürken sizin ellinizi tutması. Evet, bu gün sadece ilişkide bir erkeğin aldatmasını konuşacağız. Neden mi? Bir nedeni yok. Olmasına da gerek yok…
Erkekler doğaları gereği farklıdır, kadın denen canlıdan. Bir çok yönden ele alabilecekken ben bu gün birkaç konudan bahsedip duracağım. Bir kadın olarak değil insan tarafımla ele alacağım erkekleri.
Kabullenmemiz gereken hormonsal faktörlerden tutun, toplumsal kültürümüze, aile bilincine varana kadar bir çok bahane gözüyle bakacağımız şey sıralanabilir. Bahane diyorum çünkü öyle olduğuna dair çokça karşı tez var halihazırda. Aldatmanın temeli psikolojik doyumsuzluk, oto kontrol eksikliği gibi modern çağa bağlı doyumsuzluklar da sıralanabilir. İsteyen istediğini, istediği gibi algıladığı için ben de genel bulgumu söyleyeceğim açıkça;
- Güzellik algınız ve kendinizi konumlandırdığınız yer
- Maddi durumunuz
- Statünüz
- Kişilik özellikleriniz
- Aileniz
- Yaşadığınız şehir
- Giyinme tarzınız
- Yaşınız
- Tecrübeleriniz
- Hayata bakış açınız
- Fiziksel görünümünüz
Bunların aldatmada çok küçük payları vardır. Yok denecek kadar az. Neden mi? Çünkü eğer gerçekten sorun oluşturabilecek olsalardı ilişki en başta başlamazdı. Ya da neden bu kadar sorun teşkil ediyorsa ayrılmadı? Başlayan ilişkide sizi aldatan erkek hala sizde vazgeçemeyeceği yönleriniz olduğundan, ilişkiyi bitirmez, onun yerine sizi kandırmayı seçer. Çünkü bu durum erkek için hem daha heyecan verici hem de duygusal anlamda daha caziptir. Erkekler asla kendileri için doğru olduğunu düşündükleri kadınları aldatmazlar. Diyebilmek isterdim ama sanırım doğruyu hepimiz biliyoruz. Söylediğim çoğu şey hemcinslerim için de geçerli. İnsan doğası gereği aldatılmaya müsaittir. Bir insanın sevmekten ne anladığı, nasıl anlattığı size aldatma potansiyelini gösterir. İlişkinin ilk zamanlarındaki o pembe sis kalkınca partnerinize bir daha bakın. Ne düşündüğüne, nasıl düşündüğüne, neden düşündüğüne dikkatle bakın. Bir ilişkide düşünceler insanlar kadar iyi sevişemedikleri sürece pek de ilişki konumunda duramaz. Erkeklerin on binlerce bahanesi, sizin inanacak kadar saf bir kalbiniz olabilir bunun ve benzeri ölçüdeki şeylerin bir önemi yok. Bir erkek sizi canı istediği için de aldatabilir, ki bu çok geçerli bir bahane, sizin kendinizi ne kadar aldattığınıza bağlı değişir senaryo. İnsan inandığı sürece sevebilir ve biz sevdik dediğimiz bir çok şeye inanmayız. Yani aramızda kalsın biz kendimizi sevdik sayıp kandırırız. Erkekler bu yüzden aldatır. İnanmazlar, sevmezler, tatmin olamazlar. Aldatılmak çağımızın modası olmuşken kaç kişi aldatılmadım diyebilir? biliyorsunuz moda hızla değişir, insan değişir. Erkekler değişir. Aldatılan insan değişir. Aldatan değişir. Aldatılmak baki kalır….