Entelektüel İnsan Nasıl olur?

Kaynak belirtilmedi

    Entelektüellik günümüzde çok farklı anlaşılan bir kavram. Bu kavramı bu kadar çarpıtan şey ise entelektüel gözükmeye çalışan insanlardır. Bu insanların sayısı o kadar fazladır ki gerçek entelektüeller azınlık durumundadır. Gerçi entelektüel olmak çok zor bir durum olduğu için azınlık olmalarına da pek şaşırmamak gerek. 

   Entelektüel bir insan kimdir? sorusuna cevap vermek gerekirse bu soruya tek bir cümle ile cevap verebilirim. Modern çağa ayak uydurmuş insan entelektüeldir. Entelektüel insan yenilenmeye açık bir insandır. Eskimez ve kalıpları yoktur. Nasıl sürüngenler belli dönemlerde eskiyen derilerini bırakırlarsa entelektüellerde eskiyen fikirlerini bırakırlar. Yenilenmek aydınlanmaktır. Entelektüel bir şeyin her şeyini, her şeyin bir şeyini bilir. Kendi alanında uzmandır ama bir çok farklı alanlarda da bilgisi vardır. Bu bilgi birikimini her zaman daha da ilerletmeyi hedefler. Onlar için yeni bir şeyler öğrenmek bir oyun ve büyük bir zevktir. Bir entelektüel en az iki dil bilmeli, empati kurabilmeli ve ileri görüşlü olmalıdır. Nezaket kurallarını önemseyip insanlar karşı kibar olmalıdır. Tarihte entelektüel insanlara örnek vermek istiyorum mesela Atatürk, yaşadığı çağa ayak uydurmuş ve çağın değiştiğini öngörüp önce kendini sonra büyük bir toplumu değiştirmiştir. İleri derecede Fransızca biliyordu ve bir kaç dili daha orta seviyede konuşuyordu. Her zaman ileri görüşlüydü. Aydın bir insandı çünkü bilime önem veriyordu. Çok fazla kitap okuyor ve okuduklarını değerlendiriyordu. Beyaz zambaklar ülkesinde kitabını okuyup o kitaptan yaptığı çıkarımlar ile bir ulusa yön vermesi kuşkusuz onun büyük bir entelektüel olduğunun kanıtıydı. Bir diğer örnek ise Fatih sultan Mehmet’tir. Fatih yaşadığı çağın ilerisinde bir adamdı. Büyük bir eğitim görmüştü fakat onu büyük yapan gördüğü eğitim değil bu eğitimi kendi içinde yorumlamasıydı. Her zaman bildiğini okuyan, cesur ve kararlıydı. Büyük bir vizyonu vardı. Önüne çıkan engelleri akılcı yollarla aşmayı da başarmıştı. O zamanın geçilmesi imkansız denen Konstantinapolis surlarını geçemiyorsam yıkarım mantığı ile büyük bir top tasarladı. Bu topun bizzat kendi projesi olması da onun bilime verdiği değeri gösteriyordu. Yani Fatih bir çok aracı kendi hedefine giden yolda kusursuzca kullanabiliyordu. Şiirler yazıyor ve bir çok dili ileri derecede konuşabiliyordu. Fethettiği toprakların halklarının dilinde konuşuyor ve o bölge ahalisini etkiliyordu. Şüphesiz Fatih entelektüel bir insandı. Entelektüellik kişinin kendini bilmesiyle başlar. Kusurlarını görüp azaltmasıyla da devam eder. Entelektüel olmak zordur çünkü bu büyük bir farklılıktır. 

   Bir de entelektüel görünen insanlar vardır ki bunların yapmacıklığı kendini açık bir şekilde gösterir. Bu insanlara entelektüel değil entel denir. Entel insanlar itici bir modernizm içindedir. Pek bir şey bilmezler ama her şey hakkında yorumları vardır. Cümlelerine bir kaç lisan dışı kelimeler sıkıştırıp kendilerini bilge ve havalı olarak görürler. Bu eksiklikleri yüzlerine vurulduğunda ise sinirlenir ve kendilerini kaybederler. Entelektüel ve entel insanı birbirinden ayıran temel şey eleştiriye karşı verdikleri tepkidir. Bu tip insanlar uzak durulması gereken insanlardır. Siz siz olun dostlarım bu insanlarla aynı masada oturmayın. 


 

Remzi Koca
yirmi yaşında genç bir yazar...
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Cesurların Oyunu Satranç!
Sonraki
Siyaset(Entrikanın mabedi)

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.