Kanayan bileklerimdeki yanlızlık la beraber hayata adapte olmaya çalışıyorum seninleyken ben hiç yanlız değildim sanki herkez arkadaşım mış gibiydi en azından herkeze gülümseyebiliyordum mesela gölgelerimin ardımdan geldiğini düşünmüyor veya onlara bakmıyor dum çünkü sen vardın bir dünya insanlara karşılık bi elimi tutman yeterliydi
Doğrusunu söylemek gerekirse hangi hayattı ki bu yoktun ve ben gölgelerimi izliyordum her gün her saat her dakika her saniye hatta hızla alınan her nefes te soluğuma engel olan karıncalar la bile başa çıkamıyorum
her zorluğa ve düşünceye rağmen ulaşmam gereken bir yer vardı evet evinin karşısındaki bir bank en çok da orda ölmek istedim
Hatta en çok da orda yaşamayı istedim akasya ağacının dallarını kestiğim için özür dilerim görüş açımı kapatıyor du üzgünüm banka minnettarım hergün elleri sigara ağzı bira kokan bir adamı misafir ediyordu bana hiç hayır demedi hergün kabul etti ve hergün tekrarladığı bir şey vardı hoş geldin bomonti ci
Ve hoş geldin mavi göğüm kanayan bileklerimi bir tek sen sardın bana gülümsedin görüş açımı kapatan akasya ağacına inat sonsuz bir görüş sağladın hatta en kanlı gecede koşuşturduğum geyiklere bile yolunu sen gösterdin mavi göğüm geyiklerim yorgun onlara bir bomonti uzat
Ve unutma sevgilim sende mavi göğe bak pencereni aç koşuşturduğum geyiklere bir bak tekerleklerinden kanlar boşalıyor karıncaların soluğunu tıkamış bileklerinden kanlar fışkıran bir adamı taşıyor o geyikler
BEN ZATEN ÖLMÜŞÜM.