Babam ben doğduğumda isminin Verda olmasını çok istemiş. Annemse, genç kızlık çağında, en yakın arkadaşına; eğer ki bir kızı olursa kesinlikle onun ismini vereceğine dair söz vermiş.
Verda mı? Zuhal mi?
Annemle babam arasında kıyas kıyasa süren çekişmelerden sonra, ki bu çekişmeler kibrit sapı çekme/ yazı tura atma şeklinde süren onlarca iddia…her seferinde annem kazanmış. En sonunda babam pes ederek kenara çekilmiş, ve işte o noktada ismim, annemin en yakın arkadaşı olan “Zuhal” olmuş.
Annemin zaferi ile sonuçlanan iddialar sonrası, rahmetli dedemin ismimi kulağıma okuması ile, ismim önce ruhuma sonra ilgili makamda nüfus cüzdanıma işlenmiş.
Büyürken ismimin anlamı ile epey uğraştım. Hangi sözlüğe baksam karşımda hep gezegen Satürn’ü gördüm. İsmimin anlamı Satürn’dü.
Annemin en yakın arkadaşı Zuhal Teyze, bana ismini veren o güzel kadın, çocukluğumda “Satürn Teyze” olup çıktı. Gözümde bir yıldızdı o!
Geceleri ise gökyüzünde Satürn’ü arayıp durdum çocukluk yıllarımda. Ortadaki kuşağını hep ilginç buldum ve onu hep çok sevdim.
Yıllar geçip bir yetişkin olduğumda Satürn’ü çıplak gözle göreceğimi ve onu gördüğüm yılın da mucizelerle dolu bir yıl olacağını daha o çocuk yaşlarımda hayal bile edemezdim.
Ben İstanbul’da doğdum, büyüdüm.
Roma’nın, Bizans’ın, Osmanlı’nın kalbi İstanbul’da.
Roma dininde Satürn önemli bir figür.
Romalılar Satürn’e Satürnalya dermiş… Satürnalya Romalılar’da bir tarım tanrısı. Ve bu tarım tanrısına adanmış bir bayram da var: Yılın en kısa gününde kutlanan Satürnalya Bayramı.
Bugün 21 Aralık- yılın en kısa günü, Satürnalya Bayramı.
Bizans’tan günümüze,
Zuhal’den Satürn’e…
Bir kış gündönümü…
Kutlu olsun, narla dolsun!