Umut veya ümit, bir kimsenin kişisel yaşamındaki olay ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği ihtimaline dair duygusal inancı olarak tanımlanabilir.
Umut, bir insanın hayattaki her şeyidir diyebiliriz. Çünkü insan umutları kadardır. Yapabileceklerinin sınırı, hayalleri ve umutları kadardır. Bir olay veya durum karşısında tüm motivasyonunun kaynağıdır. Bu güç sayesinde yaşama sevincini elde eder, hayatta karşılaştığımız zorluklara göğüs gereriz. Umut, hasta bir insanı yatağından kaldıran, bir spor takımını en zor durumlarda ayağa kaldıran ve yolun sonunda şampiyonluğa ulaştıran,bir öğrenciyi ders çalışmaya teşvik eden hatta fakir bir insanı zenginliğe ulaştıran en önemli faktördür.
Umudun zıddı olan karamsarlık ise kötü bir ruh halidir. Bunun nedeni karamsarlığın bireyin yapabileceklerini baskılayan çok büyük bir etki olmasıdır. Kimi insanlar çabalamak yerine karamsarlığa düşüp;”Yok olmadı, yapamayacağım, ben bittim” gibi sözler söyleyip başladıkları o işin sonunu çoğunlukla göremezler ancak hiçbir zaman umudu kaybetmeyenler, o işi başarıyla tamamlar ve istediklerine ulaşır.
Bir insan hayatta en son umudunu yitirir. Zaten onu kaybettikten sonra başka kaybedeceği bir şey yoktur. En başta dediğim gibi en son umutlar ölür.