Geçenlerde bu resmi gördüm. Siz ne düşünürsünüz bilmem ama ben bu kadının özgür olduğunu düşünüyorum. İlk bakışta kafasında ki kafesten ötürü aksini düşünmek muhtemeldir fakat kadının ellerini görmüyoruz. Kim bilir belki de elleri serbesttir… Tek bir hareketle yani yukarı doğru bir hamlede o demir yığını yok olabilir…
Belki o kafesi kendi kafasında kurmuştur? Yüz ifadesinden de bunu çıkarıyorum eğer kendi kurmasaydı öfkeli olurdu ama o çok sakin, sanki aynada kendine bakar gibi bakıyor. Kuşlarından biri ölmüş belki başkası tarafından boğazlandı belki de kafesin kahrına dayanamadığından ama biliyoruz ki kafes kalkmazsa diğer kuşlar da ölecek. Bu noktada kendime bakma ihtiyacı hissettim, resmin sadece üst tarafına aldanıyor olabilir miyim bende diye. Ve bu algılayışın hayatımda çokça yer edindiğini gördüm. O yüzden odak noktasını değiştirmek istiyorum. O kadının ellerinin serbest olduğuna inanmak istiyorum. Aksini görene kadar da bunun böyle olduğuna inanmaya devam edeceğim. İnançlarımıza sıkı tutunmamız gerekiyor özellikle de bir kadın olarak. Hayatımızın her aşamasında çokça başkaları tarafından engele maruz kalıyoruz. Hissettiğinizi, anımsadığınızı biliyorum hanımlar. Evet tüm o olanlardan, aklınızdan geçenlerden bahsediyorum. Hepimiz az çok karşılaştık. Haksızca hırpalandığımız şu dünyada kendi kendimizi yormayalım da kafeslerimizi bir kenara bırakalım. Sık sık hatırlayalım: Özgürlüğüme uçuyorum çünkü ellerim serbest!