Eğer Bugün Ölseydiniz Nasıl Hatırlanırdınız?

Eğer Bugün Ölseydiniz Nasıl Hatırlanırdınız?

Hepimizin korktuğu ama en nihayetinde kabul ettiği bir gerçek var: Bugün, yarın veya 50 yıl sonra, bir gün muhakkak öleceğiz.

Bu gerçeği kabul etmek elbette göründüğü kadar kolay değil. Çünkü eğer bu gerçeği kabul etmiş ve üzerinde yeterince düşünmüş olursak akıl sağlığımızı koruyamayız. Aklınızda sürekli, bir gün her şeyi bırakıp gideceğiniz düşüncesi olduğunda, yaşamak aslında ne kadar zor ve bir o kadar da anlamsız hale geliyor. Burada, yani bu dünyada sahip olduğunuz hiçbir şey aslında gerçekten size ait değil. Bir gün ölecek ve tüm bunları arkanızda bırakacaksınız. Çocukken oyun oynadığınız sokaklar, belki de ömrümüzün yarısını geçirdiğiniz okullar, çalıştığınız işler ve kazandığınız paralar…. Bu paralarla gittiğiniz tatiller, yaşadığınız anılar, aldığınız evler/arabalar… Sizin bu dünyadaki fiziksel varlığınız sonlandıktan sonra bu saydıklarımın hiçbirinin anlamı kalmayacak.

Peki öyleyse niçin bu dünyada yaşıyoruz? Ve biz öldükten sonra bize ait hatıraları yaşatacak o şey ne? 

Eğer Bugün Ölseydiniz Nasıl Hatırlanırdınız?

Dostlar Beni Hatırlasın 

Aşık Veysel’in söylediği “Ben giderim adım kalır. / Dostlar beni hatırlasın.” dizelerinin ruhuna inanarak yaşamak, anlamlı bir hayat yaşamaktır. Çünkü bu dünya üzerinde bırakabileceğiniz en önemli iz insanların hafızalarında bırakacağınız izdir. Nasıl bir insan olduğunuza inandığınız hiç önemli değildir. Sizin fiziksel olarak bu dünyadan ayrılışınızın ardından insanlar; sizin nasıl biri olduğunuzu düşünüyorlarsa, yani sizi nasıl hatırlıyorlarsa siz öylesinizdir. Bu dünyadaki hatıranız, henüz canlı iken gerçekleştirme sorumluluğu altına girdiğiniz aksiyonlarınız tarafından belirlenir. Yani oldukça klişe de olsa, ne ekerseniz onu biçersiniz. Artık sizin için kendinizi savunma ve insanlara cevap verme vakti geçmiştir. Sizin için bir daha söz hakkı doğmayacaktır. 

Eğer Bugün Ölseydiniz Nasıl Hatırlanırdınız?

Adını Hatırlayan Son İnsan Öldüğünde, Hiç Doğmamış Olacaksın

Nerede duyduğumu, nerede okuduğumu hatırlamıyorum. Ama şu söz çok etkilemişti beni: “Adını hatırlayan son insan da öldüğünde, hiç doğmamış olacaksın.” Ne kadar doğru ve ne kadar basit bir ifade. Dünya üzerinde senin yaşadığını hatırlayacak hiç kimse kalmadığında senin bu dünyaya gelmiş olduğunu ve bir hayat yaşadığını kim bilecek? Bu gezegende geçirdiğin onlarca yıl yine de yaşanmış sayılacak mı? İnsan ölmeden önce yalnızca bir kişidir. Oysa öldükten sonra insan çoğalır, bir insandan bin insana bölünür.  Dünyada onun varlığını hatırlayan, hayatına dokunduğu ne kadar insan varsa onların onun hakkındaki düşüncesi kadar farklı insan olup çıkar. İyi bir eş, yaramaz sınıf arkadaşı, cimri esnaf, otoriter bir patron, sevecen bir anne, üst kattaki gürültücü komşu… Birden biricik kimliğinizden sıyrılıp bunların hepsi olabilirsiniz. Ölmek, yok olmak değil de çoğalmak olabilir mi esasında? 

Eğer Bugün Ölseydiniz Nasıl Hatırlanırdınız?

İnsanlar Sizi Nasıl Hatırlayacak? 

Bu soruya herkes için aynı cevabı vermek elbette mümkün değil. Ama insanların hatıralarında nasıl ve ne şekilde yer edeceğinizi önceden kestirmek mümkün. Bunun için yine dönüp bakacağınız kendinizsiniz. İnsanlar sizin onlara ne söylediğinizle veya ne yaptığınızda ilgilenmezler. Yani sözleriniz de davranışlarınız da etkisizdir. Aslolan onların yarattığı hislerdir. İşte bu yüzden ağzımızı açmadan, yüzümüzü ekşitmeden, elimizi kaldırmadan bunların karşımızdaki insanda nasıl duygu durumları yaratacağını düşünmek gerekir. Derler ki, bir insan sizinle ilgili her şeyi unutabilir ama ona nasıl ettirdiğinizi asla unutmaz. Yani bu dünyadan göçüp gittiğinizde nasıl hatırlanacağınızı merak ediyorsanız bu sorunun cevabını uzakta değil, kendi içinizde, yani geçmişiniz de aramalısınız. O marketteki kasiyere gülümsediniz mi? Gürültü yapan çocukların keyfini kaçırdınız mı? Yaramazlık yapan çocuğunuzla anlayacağı dilden mi konuştunuz, yoksa başını okşamak yerine ona bir tokat mı attınız? Birine nedensiz, ne kadar güzel olduğunu söylediniz mi?

İşte nasıl hatırlayacağınız tüm bu sorulara vereceğiniz yanıtlarda gizli. Bu dünyada yaşarken, nasıl hisler doğurdunuz?

Önerilen İçerik: Yaşamın Ölçütü Ne? Mutlu Olmak Mı, Özgür Olmak Mı, Zengin Olmak Mı?

İdil Ceren Yılmaz
Gezegendeki yolculuğunun 24'üncü yılında. Atmosferde başıboş gezen hikayeleri yakalayıp insanlara anlatmak en büyük tutkusu.
Subscribe
Bildir
1 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Akıllı Telefonlarımız Birer Casus Mu?
Akıllı Telefonlarımız Birer Casus Mu?

Akıllı Telefonlarımız Birer Casus Mu?

Sonraki
Sony AirPods’a Rakip Bir Kulaklık Çıkardı

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.