Yolda gördüğün, dün yağan fazla yağmurun etkisiyle oluşan büyük su birikintisini düşün mesela. O kısımlara hayranım ben. Gökyüzünün yerde oluşturduğu o kusursuz yansıma.. Sanki zeminden küçük bir kısım yırtılmış, oranın hemen altındaki gökyüzü ortaya çıkmışcasına hayran kalınası bir görüntü oluşturuyor.
Bu tür yerlere hayran hayran baktığım bir gün fark ettim de, insanlar gibi o yansımalar. Aslında hepimiz, bahsi geçen konu dış görünüşlerimiz değil, birer yansımayız. Tek farkımız önemsediğimiz şeylerin bambaşka olabilmesi. Bu yüzden de yansıttığımız şeylerin farklılığı.
Bazı insanların, kendi sularına yansıttıkları konuların, kendilerinden çok daha farklı olduğunu anlamam, duygularımı köreltmeme sebep oldu desem yanlış olmaz. “Miş/mış” gibi olmak da denebilir. Seviyormuş, önemsiyormuş yahut nefret ediyormuş gibi yapanlardan bahsediyorum. Bu kişilere inanıp dinliyorsunuz, dediklerini önemsiyorsunuz. Sonra bi’ bakıyorsunuz bambaşka birisi.. O an ki yıkılıştan bahsetmeyeceğim, eminim ki çoğumuz yaşamıştır zaten. Bu tür insanların hayatımızda bıraktığı etkiden bahsetmek istiyorum sadece.
İnsanları önemseme, söylediği cümlelere inanıp değer verme, sevme yahut birinden nefret etme gibi duygular kalmıyor insanda zamanla. Çünkü hepsinin temeli olan güven hissi adım adım köreliyor hatta o dahi kalmıyor bazılarımızda.
Temeli olmayan bir binanın ayakta durması mümkün olmayınca da yavaş yavaş tükeniyor duygular. Kendimden küçük bir örnek vermek istiyorum. Hiç kimseden nefret etmiyorum yahut aşık değilim. Bunlar çok güçlü duygular ve ben bu kadar güçlü duyguların temelini atacak kadar güven hissine sahip değilim, yani en azından artık böyle değil. Sadece inanabileceğin insanların varlığı, insana yaşadığını ve duygularının hâlâ ölmemiş olduğunu hatırlatabilir oldu.
Çoğumuzda olan bu hali nasıl düzeltiriz bilmiyorum. Tek yapabildiğim yenilik çevremde olmasına izin verdiğim insanların bana güvenmesini sağlamış olabilmem. Size karşı güven duygusu beslemesini önemseyecek kadar değer verdiğiniz birkaç kişinin, size güvenmesi.. Gerçekten güzel hissettiriyor. Sanırım körelen şey duygularımız değil, duygularımızın var olduğunu hissettirebilecek kadar önemsediğimiz insanların azalmış olması. Bu insanların azalmış olmasına sebebiyet verenler de yine göründüğü gibi olmayan insanlar.. yorucu bir döngünün içindeyiz ancak umarım bir gün güzel bir sonuca ulaşabiliriz. Yoksa hayat, duygularımızın varlığını hissettiremeyecek kadar değersizleşmiş insanların varlığıyle git gide yaşanılmaz olmaya başladı.