Bir insan kendini düşünerek öldürebilir mi? Evet. Belki bedenimi ayakta tutuyor olabilirim. Her zamanki gibi gülüyor, eğleniyor hatta mutlu gibi davranıyorum ama değilim, benim ruhum öldü. Hiçbir şey değilim artık. Düzgün ilerleyen şeyler bile etkilemiyor. Kötü gitse de alıştım zaten diyerek uğraşmıyorum bir şeyler için. Evet geleceğimi düşünüyorum ve bunun için bir şeyler de yapıyorum ama gelecekten de hiçbir umudum yok. Sadece savaşarak kaybetmek istiyorum. Bir çoğumuzunda aynı düşünce de olduğuna eminim açıkçası bir çoğumuz aynı şeyleri hissediyor.
Ben bu savaşın sonunda öleceğimden emin adımlarla ilerlemeye devam eden dünyadaki idam mahkumlarından biriyim…
Bence hepimiz öyleyiz. Ne için çabalıyoruz bu kadar ya! Ne bu savaş, ne bu tartışmalar, isyanlar, hoşnutsuzluklar. Bir gün hepsine muhtaç kalacağız. Bir gün yaşamak istemediğimiz günleri tekrar yaşamak için yalvaracağız ama hiçbir işe yaramayacak. İçimizdeki acınası çığlıkları bizden başka kimse işitemeyecek. İnsanoğlu hep böyledir, elindekilerin kıymetini hiçbir zaman bilmez. Ya iyi giden şeyleri mahveder ya da kötü olan şeyleri düzeltmeye çalışırken bitap düşer.
Neden düzeltemeyiz biz hiçbir şeyi? Yeterince düşünmediğimiz için mi, çok düşündüğümüz için mi? Belki de yanlış düşünüyoruzdur. Empati yapamıyoruzdur ya da hatayı hiç kendimizde aramamışızdır. Hepsi birden de olabilir. Doğamız gereği bencil varlıklarız kimse kendine ben anlayışlıyım demesin şimdi, değiliz. Çoğu zaman kendimizi haklı çıkarmak için saçma sapan sebebler buluruz kendimizce, bencilliğimizden.
Bencil olduğumuz için kendimizi de suçlayamayız bu bizim doğamızda var. İnsanoğlu önce kendine iyi gelen şeyleri seçer belki siz hayır ben başkalarını daha çok düşünüyorum diyorsunuzdur, ama öyle değil.
Önemi de kalmayacak bir zaman sonra, hayatınız tam rayına oturduğunda, rayın oturmasından kastım her şey iyi olacak değil. Bir şeyler her zaman kötü olacak, olmak zorunda çünkü biz iyiliği ancak kötülüğün içinde fark edebiliriz.
Ancak kötü ve tatsız olan şeyler bir yana hayatımızın genel olarak düzene girmesini kast ediyorum. Yani mutlu olduğunuzda ya da olabileceğinizde muhtemelen yaşamınız boyunca o an için verdiğiniz mücadele yüzünden bunun farkında bile olamayacak kadar yorgun olacaksınız ve biraz dinleneyim derken mutluluğunuzu yaşayamadan bu dünyadan göçüp gideceksiniz. Hayatın kuralı bu sonuçta, biz insanoğlu olarak bu dünyaya mutsuz ölmeye geldik. Ey! Zavallı insanoğlu, mutluluk diye bir şey yok.