İnsanın düşünsel anlamda ki gelişiminde ebeyevnin çokça etkisi vardır. Fakat unutulmamalı ki çocuk ailenin bir kopyası veya harmanlanmış hali değil, farklı ve bağımsız bir bireydir.
Özellikle son dönemlerde olmak üzere, birilerinin kimseleri ten rengine, dinine, konuştuğu dile, cinsel yönelimine, ve hatta giyim tarzına kadar kategorize ettiği durumlarla sıklıkla karşılıyoruz.
Bu durumun en önemli sebeplerinden birisi içinde yetiştiğimiz aile, hatta toplum ve bize dayattıklarıdır. Bizler farklı olandan korkanlarız, farklı olmaktan korkarız. Bu yüzden sorgulamadan, araştırmadan, merak etmeden kabulleniriz bir şeyleri. Sizin önünüze sunulan düşüncenin peşinden gitmeyin aksine kendi yolunuzu çizin. Kendi doğrularınız olsun ve onları savunun. Siz hoşgörülü ve anlayışlı olmaya çalışın ki, dünya bir nebze olsun güzelleşsin. İnsanları değiştiremeyeceği özellik veya kişisel tercihlerinden dolayı yargılamayın ve ayrıştırmayın. Onlar öyle güzeller ve bunu kabullenin. Biz böyle güzeliz.
Kimsenin düşüncesine bağlı kalmak zorunda değilsiniz, yazın, çizin, araştırın, uzaklaşın, düşünün, geliştirin, anlam vermeye ve hoşgörülü olmaya çalışın. İşte o zaman dünya daha katlanılabilir bir yer olacaktır. Saygı duyun, sayın, sevin, sarın, sarılın, gülün, güldürün. Sayısız pozitif düşünce varken negatife gitmeyin ve yaymayın.
Unutmayın ki sizden farklı olan çirkin olan değildir. Sizden farklı düşünen yanlış düşünen değildir. Her birey en özel olandır. En güzel olandır. Güzellik cinsiyetle ve görünümle de sınırlı değildir. Güzel olan düşüncedir, hissiyattır.
Umarım bugün dünden daha meraklı, ve daha hoşgörülüsündür. Çünkü böylesi en güzeli. Ve sen en güzelsin.