Abdulhalûk Uygur (Uygurca: ئابدۇخالىق ئۇيغۇر; 9 Şubat 1901 – 13 Mart 1933), Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’ın 9 Şubat 1901 yılında günümüz Turfan şehrinin Bağrı köyünde bir tüccar ailesinde dünyaya gelen bir demokratik Çağdaş Uygur Edebiyatı’nı eserleriyle zenginleştiren bir Uygur devrim aydınlanma şairidir.
Abdulhalûk Uygur, daha küçük yaşlarından itibaren ailesinin yanında dini ilimleri ve Arapça, Farsça öğrenir. Abdulhalûk, daha sonra Turfan şehrinde, Çin eğitim veren okulda Çince öğrenir. Burada Çin edebiyatının klasik eserlerinden “Su Boyida” (Su Boyunda) ve “Kizil Ravaktiki Çüş” (Kızıl Çadırdaki Rüya) gibi romanları okur, Sun Yat-sen (, Sūn Yìxiān) ve Lu Sin gibi Çinli yazarların eserleriyle tanışır.
1923 yılında birkaç genç arkadaşıyla beraber Sovyetler Birliği’ne giderek burada üç yıl boyunca eğitim ve öğretim görür. Şair, orada Tolstoy, Maksim Gorki, Michail Jurjewitsch Lermontow gibi ünlü Sovyet şair ve yazarlarının eserlerini okur. Sovyetlerde üç yıl kalan şair 1926 yılında tekrar vatana dönünce halkının fakirlik, cahillik ve baskı altında olduğunu görmeye dayanamaz. Şair, Uygur halkını fakirlik, cahillik ve baskısı altında tutan güçlerle mücadele etmeye başlar.
Kısa zaman içinde 1927 yılında “Akartiş Birleşmesi” (Medenileştirme Derneği) adı altında eğitim ve öğretim derneğini kurarak okul açar. Onun açmış olduğu bu okulda okuyan gençlerin bir kısmı Sovyetler Birliği’ne giderek, eğitim ve öğretim görüp, halkının medeniyet seviyesini yükseltmede önemli rol oynarlar. Abdulhalûk, Çin Gomindañ Zhōngguó Guómíndǎng) Partisi (Çin Ulusal Partisi) ile amansızca savaşır ve halkını Gomindañ’a karşı teşkilatlandırarak mücadele etmeye davet eder. Onun bu amansızca mücadelesi karşısında Gomindañ Partisi, çareyi Abdulhalûk Uygur’u ortadan kaldırmakta bulur. 1933 yılında Sheng Shicai (Turfan şehrine gelerek şairi ve arkadaşlarını tutuklayarak hapse atar. Şair, hapiste iken 13 Mart 1933 tarihinde idam edilir.
Abdulhaluk Uygur, ceditçilik hareketinin Uygur edebiyat alanındaki en ateşli temsilcilerinden birisidir. Çağdaş Uygur edebiyatında milliyetçi, realist şair olarak bilinir. Milliyetçilik Abdülhaluk Uygur’un davranış tarzında, edebi yaratıcılığında hâkim ideoloji olmuştur. Onun kendine mahlas olarak kullandığı “Uygur” rastgele seçilmiş bir sözcük değildir. Tarihi, kültürel ve siyasi aklın bir telkini, millî şuur ve millî kimliğin bir tezahürüdür.Milletle özdeşleşme, milletle bir olma istek ve eğiliminin bir yansımasıdır. “Uyan”, “Bardur”, “Açıl”, “İstemes” adlı ünlü şiirleri onun milliyetçilik anlayışını en güzel şekilde yansıtır.
Eserleri
Şiirleri“Oyàan” (Uyan),“Gezep ve Zar” (Öfke ve Çığlık),“Zulumga Karşi” (Zulme Karşı),“Körüngen Tag Yirak Emes” (Görünen Dağ Uzak Değil),“Köñül Hahişi” (Gönül Arzusu) ve“Gezep ve Zar” (Öfke ve çığlık) gibi geriye 200’e yakın şiir bırakmıştır.Mısralarıyla, Abdulhalûk Uygur vatanının ve halkının erkince nefes alabilmesi ve çağdaş uygarlık seviyesini yakalayan milletlerden olabilmesi için mücadele eden bir vatan şairidir.
Abdülhalûk’in ünlü “Oyàan” (Uyan) şiirinden bir örnek;Hey, péqir Uyghur, oyghan, uyqung yéter,Sende mal yoq, emdi ketse jan kéter.Bu ölümdin özengni qutqazmisang,Ah, séning haling xeter, haling xeter.Ey fakir Uygur uyan, uykun yeter.Sende mal yok, şimdi gitse can gider.Bu ölümden kendini kurtaramazsan,Ah, senin halin beter, halin beter.
Ruhu şad mekanı cennet olsun!