İLYADA DESTANI:
İlyada, Eski Yunan da ozan Homeros’un yazdığı varsayılan bir destandır. Homerosun yazdığı bir başka destan olan Odeysseia ile birlikte batı edebiyatının en güzel örneklerinden biri sayılır.
İlyada ve Odeysseia; Truva savaşını konu edinmiş, şiir biçiminde milattan önce 7. ve ya 8. yüzyılda yazıldığı düşünülen Antik Yunan edebiyatının temel eserlerinden biridir. İlyada adı ise Truva’nın diğer adı olan ” ilios” olmasından gelir. İlyada destanı savaşın tamamını anlatmaz. 10 yıllık savaşın son 51 gününü anlatır. 51 günlük süre ise Akhilleus’un (Aşil’in) Akha kralı Agememnon ile ters düşmesiyle başlayıp Hektorun ölümü ile son bulur.
Truva savaşı toplumların hafızasından hala kolayca silinmemiştir. Çanakkale deniz savaşında ilk bombayı atan zırhlının ismi Agememnon’dur. Bu tesadüf değildi. Agememnon Akha kralı idi. Verilen mesaj batıyı bir kez daha yenmeye geliyoruz şeklindedir. Gönderme yapan tek taraf batı değildi. Fatih Sultan Mehmet 1462 yılında Çanakkale’yi fethedip Truva harabelerine gelince ” Hektorun intikamını aldım” dediği rivayet edilir. Hector ise Truvalı komutandır.
TRUVA SAVAŞI:
Truvalı Paris’in Sparta kralı Tyndros’un karısı Leda ile tanrı Zeus’un kızı, Menelous’un karısı olan Helen’i kaçırmasıyla Menelous, miken kralı Agamemnon’a başvurur. Agamemnon da tüm Akha toplumlarını Troya’ya düzenlenecek sefere davet eder. Diğer şehir devletleri bu daveti geri çevirmeyince 10 sürecek olan savaş başlar. Tarihçiler bu savaşın ekonomik nedenlerle çıkmış olabileceğini söylüyorlar. Çünkü Troya(Truva), günümüzde de öenmli bir boğaz olan Çanakkale boğazını tutuyordu. Karadenize açılan kapı burasıydı. Karadeniz ticareti canlı ve iyi para getiriyordu. Doğu Akdeniz de böyleydi. Ama orda diş geçiremeyecekleri Hititler bulunmaktaydı.
Akhalar Truva kentini kuşatır. Kuşatma 9 yıl sürecektir. Bu süre zarfında kaleyi almayı başaramayan Akhalar civar köyleri yağmalarlar. Yağma ettikleri köylerin sadee mallarını değil güzel kızlarını esir olarak alırlar. Esir alınan kızlar, Yunan kralları arasında pay edilir. Agamemnon’un esir aldığı kız Apollon’un tapınağının kızıdır. Agamemnon’dan kızı isteyen babası olumsuz cevap alınca Apollon’a durumu iletir. Apollon ise Akha ordusuna 9 gün sürecek veba salgını gönderir. Agamemnon bu olaydan sonra kızı geri vermek zorunda kalır. Payına düşen kızı kaybedince, Aşil’in payına düşen Briseis’i alır. Aşil bu duruma çok öfkelense de elinden pek bir şey gelmez. Agamemnon’a olan öfkesinden dolayı savaştan çekilir. Barakasına dönen Aşil, çok yakın dostu olan Patroklos hariç kimseyle görüşmeyeceğini söyler. Aşil annesi Tanrıça Thetis’ten yardım ister. Yalvarır annesine birşeyler yapması için. Thetis dayanamaz oğlunun bu durumuna. Çıkar Tanrılar dağı Olympos’a . Kapanır Zeus’un dizlerine.Yalvarır Aşil savaşa katılmadıkça Akhalar kazanmasın diye. Zeus bu teklifi kabul eder. Hera (Zeus’un eşi) ise Akhaları tuttuğu için Zeus ile kavga eder.
Akhalar bu haldeyken Truvalılar bir konsey toplar savaşı bitirebilmek için. Truvalıların komutanı Hektor, savaşın başlama sebebi olan Paris ile bir karara varır. Paris’in Menelous ile teke tek dövüşecektir. Bu teklif konsey tarafından da kabul edilir. Teklif Akhalar tarafından da kabul edilince düello başlar. Düelloyu kazanan Helen’i alacaktır. Menelous Paris’i öldüreceği sırada Tanrıça Aphrodite düelloya müdahale ederek Paris’i oradan kaçırır. Bunun üzerine iki ordu tekrar birbirine girer. Savaşa tanrılar da müdahale edince ortalık kızışır. Daha sonra krallar arasında da teke tek düellolar olur. Agamemnon gittikçe uzayan savaşın Aşil olmadan kazanılamayacağını anlar. Patroklos’u, Aşil’i ikna etmesi için gönderir. Patroklos savaşa katılması için çabalasada sonuç değişmez. Aşil savaşa katılmayacaktır. Patroklos ise Aşil’in zırhını giyerek Myrmidonları savaşa götürür. Aşil’in savaşa döndüğünü sanan Akhalar, heyecanlanarak Truvalılara saldırır. Patroklos ise Hektor ile teke tek düelloya çıkar. Patroklos iyi dövüşüp surların önüne kadar Hektor’u kovalasa da Hektor bir şekilde Patroklos’u öldürmeyi başarır. En yakın dostu ölen Aşil öfkeden çılgına dönmüştür. Annesi Thetis’ten yardım ister. Thetis, demirciler tanrısı Hepaistos’a giderek yeni bir zırh yapmasını ister. Aşil yeni zırhı ile savaş meydanına döner. Adeta kudurmuş gibidir. Önüne gelen Truvalı’yı öldürür. Truvalılar geri çekile çekile kalenin içine sığınır.Kale dışında bir tek Hektor kalır. Priamos ile Hekabe yalvarırlar içeriye girmesi için ama Hektor aldırmaz anasına babasına. Dikilir Aşil’in karşısına. Tanrılar dahi seyre durmuştur bu düelloyu. Hektor indirir kılıcını Aşil’in kalkanına. Vurur da vurur. Aşil ise verir cevabını daha sert şekilde. İndirir kılıç darbelerini Hektorun zırhına. Bitap düşer Troyalı. Bırakır kendini ölümün kollarına. Kahramansız kalmıştır artık Troya. Aşil’in öfkesi dinmemiştir Troyalıyı öldürmekle. Bağlar cansız bedenini atının arkasına. Kalenin etrafında 7 tur attırır. Priamos gizlice Aşil’in yanına gider. Alır oğlunun cansız bedenini. Truvada büyük bir cenaze töreni düzenlenir. Truvalı askerlerin savaş şevki kalmamıştır artık. Ancak Paris’in Aşil’i topuğundan ok ile vurması ve Aşil’in ölmesi gidişatı biraz olsun değiştirir. İki tarafın askerleri de bitkin düşmüştür savaştan.
Odysseus’un aklına truva atı planı gelir. Tahtadan büyük bir at yapılır. İçine Odysseus’un da bulunduğu seçkin askerler konulur. Akha’lı gemiler biraz açılıp Truvalılar tarafından görülmeyecek hale geldiği zaman demir atıp beklemeye başladılar. Truva atı ise meydan da bırakılmıştır. Akha’lı gemilerin uzaklaştığını gören Truvalılar kutlamalara başlamışlardır. Akhaların meydanda bıraktığı atı ise kalenin içine aldılar. Bunu bir Tanrı hediyesi olduğunu düşünmüşlerdi. Gece olunca atın içinde ki askerler çıkarak kim var kim yok öldürmüşlerdir.