Her birimiz gerek arkadaşlıklarımız da gerek ilişkilerimiz de ‘doğru insan’ terimini kullanırız. Peki, bizler doğru insanlar mıyız?
İlk blog yazıma olabildiğince heyecanlı başlıyorum. Benim de aklımdaki soru bir blog yazabilmek için doğru insan mıyım? Kimilerine göre evet kimilerine göre hayır. Ben ise cevabım evet olduğu için şu an buradayım. Hayatımızın hemen hemen çoğu aşamasına kattığımız doğru insan tabirini kendi düşüncelerimle biraz harmanlayarak sunmak istedim.
Doğru insanı ele alırken kime göre hangi unsurlara göre olduğunu da düşünmek aslında çok önemli. Kimisine göre planlı ve programlı olmak hayatını kolaylaştıran özelliklerden birisi olduğu için bu duruma sahip kişiler doğru kişi tanımıyla ele alınırken kimileri hayatı biraz daha free yaşadığı için o kişilere bu durum aksi şeklinde sıkıcı geliyor olabilir. Ama bazı özelliklerin çoğu insanın ortak özelliği olduğu ve zaten her birey sahip olduğunda daha kolay anlaşılabilen daha olumlu ilişkilerin kurulabileceği bir dünya oluşacağı da bilinmeli.
1. SADAKAT
Örneğin bir söz aldatılmanın ölmekle eşdeğer olduğunu söylemiş. Bunu inceleyecek olursak; öldüğümüzde hislerimiz acılarımız yok olur. Hayatımız biter ve acısını asıl yaşayan çevremizdir. Peki, o halde aldatılma durumunu düşündüğümüzde asıl olan sadık bir arkadaşlıktır dememiz doğru sayılır.
Aldatılmış sayılmak için illa bu durumu ilişki içerisinde bulunduğunuz partnerinizden yaşamanız gerekmez çok güvendiğiniz bir arkadaşınızın sizi kandırması da aslında bir nevi aldatmaktır kanımca.
2. DÜRÜSTLÜK
Peki, dürüstlük… Tabii ki de bu daha bir diğer ki maddemiz olabilir. En kötü anda en acı durumda bile dürüst olabilmek dürüst bir partner bulabilmekte bizler için önemlidir. Dürüst arkadaşlıklar dürüst ilişki kazanılmış birer mücevherdir bizler için.
Unutulmamalıdır ki, dürüstlük karşındaki insanı kırıp, yok sayıp daha sonra karşısına geçerek ‘ ama en azından dürüst davrandım, bunu sana söylemeyedebilirdim..’ demek değildir. Burada önemli olan aslında ilk maddedir, sadık bir insanın dürüstlüğü.
3. ANLAYIŞLI OLABİLME
Sizi siz gibi ele alabilen, bir durum yaşandığında kendi penceresinden değil de niye yaptığınızı anlayabilmek için sizin pencerenizden bakabilmek, ters duran 9’un aslında sizin açınızdan 6 olduğunu kabullenebilmek. Empati içerisinde olabilmek. Her zorluğu daha da kolaylaştıran bir madde diyebiliriz.
Bu 3 maddeyi incelediğimizde içinizden derinlemesine bir sürü daha madde geliyor olabilir.
Yaşadığınız arkadaşlık ilişkilerinizi gözden geçirdiğinizde aslında bu 3 maddeye sahip olunduğunda tartışmaya gerek kalmayacağını daha sevgi dolu bir dünya olabileceğini anlamak mümkün. Bunlara ek olarak dilerdim ki, keşke her insan merhamete ve sevme duygusuna da sahip olabilseydi. Her insan sevmenin ne demek olduğunu bir kez hissedip sonra sevebilseydi. Gökyüzünü, hayvanları, çocukları… Sevilmeye ihtiyacı olan insanı uzaktan hemencecik anlayıp, daha nazik davranabilseydik keşke. Mademki bunu anlamak mümkün değil, insanlara bu soruyu sormak abes. O zaman neden her insana gülümsemiyoruz? Her insana niçin nazik davranmıyoruz? Yoksa bizler doğru insanlar olamadan ‘doğru insan’ tabirini kişiselleştirip insanları değiştirmeye mi çalışıyoruz?
Çevremden ve sosyal medyadan gördükçe kendi deneyimlerim de bunlara eklenince gitgide başkalaştığımızı görmek beni üzdü. Bu kadar gelişmeye müsaitken bu kadar ego nedendi?
İnsanların acılarını nelerle boğuştuklarını zihinlerinden geçenleri bilemeyiz ki 🙂 Biz, biz olalım. Doğru insanlar önce biz olalım. Siz nasılsanız bilesiniz ki çevreniz de öyledir. Tabirleri kişiselleştirmeden, insanlarla empati içerisinde olup bir de bunlara ek olarak dürüstlük, naziklik, değer verebilme katarsak bu iş tamamdır. 🙂
Dilerim hepimiz farkındalık kazanır herkese de bulaştırırız. 🙂 Keyifli mutlu günler…
