2020 yılını uğurlamaya yaklaştığımız günlere gelmekteyiz. İyisi ile kötüsü ile bir yıl daha geride kalmak üzere. Bir yaş daha alıyor, biraz daha tecrübe sahibi oluyoruz. Evet 2020 bize gelirken bazı sıkıntıları da getirdi ama her şerr’in içinde hayr, her hayr’ın içinde şerr var misali, bu gelen sıkıntıların bizlere kattıkları olduğunu da düşünüyorum.
Öncelikle toplum olarak hem iç muhasebe hem de toplumsal bir muhasebe yapma fırsatı doğdu hepimize. Biz nerede yanlış yaptık? diye durup bir düşünme fırsatımız oldu. İnsanlara, hayvanlara, doğaya verdiğimiz zararlar kaçınılmaz. Ve hala bu zararlar verilmeye devam ediyor. Verilen bu zararların bizden götürdüğü o kadar çok şey oluyor ve biz bu olanları o kadar çok görmezden geliyoruz ki! Bir dur demeliyiz artık buna. Hayvanların ayaklarını kesmek, hayvana tecavüz etmek nedir ya… Bu nasıl bir psikoloji Allah aşkına? Keyfi kesilen ağaçlar, neyin nesi soruyorum.
Biz öncelikle 2020 yılına küfür etmeden önce oturup kendimizi bir sorgulayalım. Burada ne yılın suçu var ne de başka şeylerin. Tüm suç insanların, insanlık olarak bizim. Öncelikle bunu kabullenmeli ve ivedilikle çözüm arayışına girmeliyiz. Kendimize çeki düzen vermeli, yaptığımız hatalardan ders almalı ve tekrarına müsaade etmeyen bir tavır takınmalıyız. Bütün mahlukata saygılı olmalı ve faydamız yoksa bile zarar vermekten kaçınmalıyız.
Aleyna Semin’in dediği gibi:
Doğa ve Yaşam
Doğa ve yaşam
Doğa nedir sorsalar
Çiçek derim böcek derim
Yaşama sıkıca sarılmak
Doğayı ve yaşamı sevmek derim
Çiçeğe sordum yaşam nedir?
Çiçek dedi yaşam
Böceğe sordum doğa nedir?
Böcek dedi doğa
İnsan doğayı sevmeli
Yaşamı sevmeli
Hayata bakış açın değişsin
Sen değiş derim.