Avcılık bir spor mudur? Spor: sözlük anlamına göre belli kurallara ve tekniklere uyularak yapılan, bedensel gelişmeye yararlı, eğlenmek ve yarışmak amacı da bulunan beden hareketlerinin ortak adıdır.
Eğer bir canlıyı zevk için spor adı altında öldürüyorsak, buna nasıl spor denebilir ki?
Zaten yaşam alanları hızla yok edilen, nesli tükenip, yok olmaya yüz tutan canlıları neden öldürürüz? Nasıl bir zevktir bu? Öldürmek!.. İnsan bir canlıyı öldürmekten nasıl zevk alabilir? Hiç mi vicdan yoktur bu insanlarda? Bir canlıyı öldürünce uykuları kaçmaz mı acaba? Bu insanların.
Türkiye’ de yaşayan iki (alıntı) sırtlan hikayesi. Okumanız dileği ile.
Bir sırtlan hikayesi:
15 yıl önce, yalnız bir sırtlanın öyküsünü yazmıştım, Güneydoğuda yaşayan. Yeniden anımsadım o hayvanı:
“Yolladığın bir mesaja yanıt alamadığında bin hücren intihar eder. Yalnızlık yüzünden. Acaba kaç kişi Harran’da tek başına yaşayan sırtlan kadar yalnız olabilir ki?” Ait olduğu hiçbir grubu, eşi, yavrusu, ana babası olmayan, tek başına bir sırtlan kadar… Bir mutlak yalnızlık. İnsanın ve modern gelişmenin yok etme operasyonundan canını kurtarmayı başarmış, türünün tek başına örneği… Doğanın en büyük iki yasasından biri hayatta kalmak..”
“Sırtlanımız için birincisi şimdilik devam ediyor ama ikincisi yok. Apoptosis altında bir beden.
İnsanda ve diğer memelilerde intihar eden hücreler vardır. Ölüme atlayan bu hücrelerin ölme arzusunun en büyük, hatta tek nedeni yalnızlıktır.”
Mesaj alamamaktadır. İleti beklediği yerden yanıt alamayan, ölmeye karar veren hücreye denir apoptosis. Latince hazan yaprağı demektir aslında. Yalnız bırakıldığımızda, karşılıksız kaldığımızda, ileti alamadığımızda bedenimizin tepeden tırnağa yaşadığı hal bir tür apoptosistir.
Belki de o sırtlanı öldürdüler Fırat kırsalında. (Özcan Yüksek)
Bir başka sırtlan hikayesi:
Çizgili Sırtlan! Tek kurşun ile öldürülmüş. Güneydoğu’da çok az kaldılar! Saldırmaz sadece artık ve leş ile beslenir. Doğa’nın temizlikçileri diyebiliriz. Koruma altında, avı yasak ve cezası var! Nefes alana ateş eden ruh hastaları var! Gaziantep. Mehmet Fatih Ergül fark etmiş. (Yasin İlemin)
İnsanoğlu doğanın başına gelmiş en büyük felakettir.