Dijital okuryazarlık, dijital bir dünyada yaşamanın getirdiği bir takım becerilere sahip olmak ve aynı zamanda yaşanılabilecek olumsuz durumları en aza indirmek için önemli bir role sahiptir. Peki dijital okuryazarlık nedir?
Dijital Okuryazarlık 1990’larda ortaya çıkan yeni bir kavramdır. Önceleri bilgisayar okuryazarlığı gündemdeyken, bir tarihçi ve aynı zamanda eğitimci olan “Paul Gilster” dijital okuryazarlığın teknolojiyi kullanma becerisi olmasının ötesine geçtiğini savunarak ilk kez “dijital okuryazarlık” terimini ortaya sunmuştur. Bu durumu şu sözleriyle açıklamıştır” bilgisayara tuş vuruşları değil, fikirlere hakim olma” ile ilgili olduğunu da belirtmiştir. Bir diğer tanımıyla da dijital okuryazarlık bireylerin bilişsel, motor, sosyolojik ve duygusal gibi çok çeşitli karmaşık becerilere sahip olmasıdır anlamına gelmektedir.
Okuryazarlık nedir?
Okuryazarlık kavramı temel olarak bir şeyi okuma yazma becerisidir. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte okuryazarlık kavramı da farklı anlamlar kazanmaktadır. UNESCO, okuryazarlık kavramı için çeşitli kaynaklarda ki yazılı ve basılı kaynakları kullanarak tanımlama, anlama, yorumlama iletişim kurma ve hesap yapma becerisi olarak tanımlamıştır.
Dijital Okuryazarlığın Temel Unsurları
Bilgi Okuryazarlığı dijital bilgileri en iyi şekilde bulma, tanımlama, alma, işleme ve kullanma yeteneğidir. Bilgi okuryazarlığına sahip bir kişi arama motorlarını veya dizinleri kullanarak arama yapar. Dijital bilgileri bulur, yönetir ve düzenler.
Medya Okuryazarlığı medya metinlerinin değerlendirilmesi ve üretimine odaklanır. Medya okuryazarlığa sahip bir kişi dijital mesajların nasıl tarandığını bilir.
Kısacası dijital okuryazarlık dijital bir toplumda yaşama becerisidir.