Dibe Dalmadan Kendini Bulamazsın

Hayatın denilen nehrin içinde akıp gidiyoruz ama çoğu zaman nehrin içindeki en ufak bir taşa bile takılıp kaldığımızı fark edemiyoruz. Olduğumuz yerde sayıp dururken akışına bıraktığımızı sanıyoruz. Nehrin hırçın sularına rağmen akıp gidemediğimizi fark etmeden oturup akıp gidenleri izliyoruz. Yeni bir başlangıç istiyoruz çoğu zaman ama bunun için yerimizden kımıldamıyoruz.

Nehir öyle derin öyle dipsiz bucaksız ki… Belki ilerlemek için yeni dipler görmek gerekiyor, belki farklı taşlara takılmak, belki nehirdeki bir balığın yüzgecine takılmak gerekiyor. Hayatımızda bize yenilik katabilecek birçok olayı birçok insanı erteleyip geçiyoruz oysaki. Bize iyi gelecek yenilikler yerine alıştığımız kötülükleri tercih ediyoruz. Alışkanlık içinden çıkılmaz bir hapishane. Kendi hayatımızda kendi ellerimizle mahkûm olarak yaşıyoruz. Aklın zincirlerini kıramadığımız gibi bileğimizdeki zincirlere bakmayı da akıl edemiyoruz. Birçok pişmanlık biriktiriyoruz hayatta. Neden? Demememiz gerekenleri söylediğimiz için bulunmamamız gereken yerlerde bulunduğumuz için, belki de olmamamız insanlarla olduğumuz için mi? Hayır… Kendimize gereken değeri veremediğimiz için. Biz bu değiliz. Bunları hak etmiyoruz. Her şeyden önce insan kendi kıymetini bilmeli kendi potansiyelinin farkında olmalı.

Akışına bıraktım olmadı diye bir şey yok. Akışa kapılamadıysan aktığın yerde tıkanırsın. Akamadan tıkanmakta var. Bir şeyi istiyorsan başlamalısın er ya da geç. Hazır hisset veya hissetme bir şekilde başlaman gerek. Kimseye bir şey deme bu senin hayatın yenilik senin yeniliğin ve akışta olan sensin. Kapıl nehrin akan suyuna. Dert etme üstünde durma, ufak taşlara takılma. Bırak hayat sana hak ettiğini yaşatsın. Hak etmediğim şeyleri yaşıyorum deme… Kendine hak ettiğin değeri vermediysen hak etmediğin bir hayatı yaşarsın. İçinde bulunduğun her olayı o raddeye getiren sensin. Otur düşün kendini irdele ve hayatını sorgula.

Her gün kendine neden diye sor ama bunu yaparken kendini incitme. Her gün kendine ayrılabileceğin bir saatin olsun. Otur kendini dinle yeterince başkalarını dinledin. Sen ne istiyorsun önemli olan bu. Kendi istediklerini bilmeyen hayatta kimsenin isteklerini gerçekleştiremez. Kendini dinleyemeyen insan başkalarının istekleriyle başkalarının hayatını yaşar unutma. Sakinliği erdem kıl kendine kendi içindeki huzuru yakala ki hiçbir kasırga tek bir yaprak bile koparamasın senden. Her gece yatarken sırtındaki yüklerinden kurtularak gir yatağa. Bırak dursunlar bir kenarda. Onlar uyuyunca geçmeyecek. Uyuyunca hiçbir acın dinmeyecek. Sen kendinin farkına varınca acıların hafifleyecek sadece. Acılarını hafifletmek için kendine yeni bir yaşamı yeni bir başlangıcı hak gör. Sen buna değersin.

Her güne hayatının ilk günüymüş gibi başla. Olmuyor mu tekrar tekrar dene. Bugün olmasa yarın olacak. Güzel yarınların hatırına kendine hak gördüğün şeyleri ver. Hak ettiğin hayatın başrolünde sen ol. Başkalarının hayatına imrenerek bakmaktansa imrenilecek bir hayat yaşa ve nefes alabildiğin her güne şükret.

ece-sertkaya
Subscribe
Bildir
1 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Devam Etmek İçin Başlamak Gerek
Sonraki
Bir Anadolu Vasiyeti – Kısa Öykü

Bir Anadolu Vasiyeti – Kısa Öykü

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.