Bugün sizlerle bu devrin çocuklarının yaşadığı zorluklardan konuşalım ister misiniz?
Okumak istiyorlar virüs ve,imkan yok. Bir test kitabı elli TL den aşağı değil maalesef. Kitap okumak isteseler yine aynı şekilde maddi açıdan sıkıntı çekiliyor. Okuyanlar var yine işsiz. Çalışmak isteyene de iş yok zaten. Evde tıkıldılar. Herkes üstlerine gidiyor. Ne yapsın bu çocuklar? Yaşayacakları hayat yok. Bu virüs yüzünden tüm aileler eve tıkıldı. Babanın ve annenin üzüntüsü, sıkıntısı çocuklara yansıyor. Belli etmeseler bile içlerinde besledikleri o üzüntü, stres psikolojilerini bozuyor.
Nerden biliyorsun bunları demeyin sakın. Hem bende bu kuşağın içindeyim. Hem de biraz empati yapabilen herkes anlayabilir zaten. Bu gençler sıkıldı, bunaldı,daraldı. Nereye kadar böyle gidecek? Nereye kadar bu çaresizlik sürecek? Sınav stresi, okul bitse iş bulma stresi, iş bulsa çevredekilerin sürekli kendilerince akıl verme stresi başlayacak. Sizler hangi traftasınız? Her şeyi bildiğini sanıp sürekli gençlere nasihat veren taraf mı, gençleri anlayan taraf mı yoksa direkt genç olup bütün bu sorunları yaşayan tarafta mı?
Gençlerin anlaşılmaya ihtiyacı var. Sizler tarafından sürekli öğüt almak yerine onları dinleyip çare bulmanıza ihtiyacı var. Onların desteğinize ihtiyacı var. Gözlerinizi, kulaklarınızı kapatmayın. Görmemezlikten duymamazlıktan gelmeyin.
“Bütün ümidim gençliktedir.”
Mustafa Kemal Atatürk