Depresyon Dediğin…
Bi’ Hüzne Bakar!
Bahar geldi nezleyim, burnum akar.
İç çekerim yağmura bakar bakar.
Kendimi toplamam lazım apar topar.
Çünkü, depresyon dediğin bi’ hüzne bakar.
Ama
Sen her şeye rağmen gülümse!
Depresyona da öyle olur olmaz girilmez!
Gerekli şartları oluşturmadan, yanına bir sevdiceğini almadan, dağılınca toparlanacak ortamı hazırlamadan, çikolatasız, yağlı tuzlu hormonlu atıştırmalıklarsız, uzun salaş hırkasız, makyajsız, hiç hesapsız öyle zırt diye depresyona girmek olmaz.
Bir şey yapacaksan doğru dürüst yapacaksın.
Ne demişler?
Evet, sana soruyorum canım… Dur, ben söyleyeyim, uğraştırmayayım şimdi seni;
“Ne yaparsan yap, aşk ile yap.” demişler!
Tabii…
Örneğin, mesela, faraza, farz-ı misal;
Bir komedyenin en iyi esprilerini yaptığı zamanlar, aslında depresif olduğu zamanlarmış.
Araştırmaların çarpıcı sonuçlarına göre durum bu, ben demiyorum yani.
Psikolojik rahatsızlık yaşayan insanlar daha sıradışı düşünüyorlarmış.
E, n’apalım yani, durduk yere depresyona mı girelim de bir şeyleri daha iyi yapacağız, daha yaratıcı olacağız diye manik manik dolanalım?
Sonbahar deyince, depresyon da geliyor insanın aklına, hüzün de, melankoli de, falan da filan da.
Ama
Biz bozmayalım kendimizi, oynamayalım fabrika ayarlarıyla da, niyet edelim nice güzel baharlara…
Bahar güzelse zati, gerisi boş.
Lakin
Ben güzele güzel demem!
Kıskanırım çünkü.
Kıskanmam, kıskanmam!
Ne kıskanıcam?..
Kıskanabilirim de belki?
Yok yok kıskanmam, şaka şaka!
Nesini kıskanıcam yani?!.
Kıskandığım olur bazen sanki…
Kıskanmam diyosam kıskanmam gerçi.
Kıskançlık değildir o, kıskansam duramam ki?!.
Hem ben kıskanmam ki!
Ne kıskanıcam ayol, ben daha güzelim zati… Hıh…
Tabii…