Aynı pencerenin karşısında asırlarca bekledim. Buruk bir tebessümle eşlik ettim mevsimlerin geçişlerine. Kış aylarında üşüyen köpeklere acıdım. Yağmurlu havalarda içim karardı her dafasında. Yazın topraktan filizlenen çilekleri izledim. O kadar çok bekledim ki gökteki yıldızların bile yerini ezberledim. Gelirsin diye değil. Gidecek yerim yok diye bekledim. Özlediğimden değil ölemediğimden bekledim. Arada bir sesin çalınırdı kulaklarıma, kokun dolaşırdı kasvetli odamda, sonrası malum bedenim pencerenin karşındayken ruhum dolaşırdı sokaklarda. Seninle karşılaşırım diye değil belki senden uzaklaşırım diye.Nafile. Ezbere bilirsin gittiğim yolları arayıp bulursun beni biliyorum. Görmezden gel olur mu? Gözlerim eskisi gibi gülmüyor çünkü. Değiştim. O kadar çok değiştim ki. Bende bildiğin herşeyi unut. O lanet pencerenin karşısında beklediğim her asır biraz götürdü beni. Karşılaşırsak o kuytu köşelerde görmezden gel beni olur mu? Usulca izle uzaktan. Boynu bükük görürsün beni. Sensizlikten değil o kısma biraz alıştım. Bensizlikten büküldü benim boynum.
Deneme 1
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
0 Yorum