Demokrat Partili Yıllar II: Bu Dönem Sosyal ve Siyasi Gelişmeler-I

Kaynak belirtilmedi

1.      Siyasi ve Toplumsal Olaylar

 

İlk zamanlarda basına ve üniversitelerde etkisi olmasa da ilerleyen dönemlerde basının ve üniversitenin Demokrat Parti’nin iktidarına karşı olmasından kaynaklı olarak basına ve üniversitelere yönelik ağır cezalar gelmiştir. Ülkede tek parti diktatör rejimini yıkmaya geldiğini iddia ederek gelen parti kendisi diktatör rejimi olma yolunda gitmekte idi. Bu dönemin siyasi olaylarına değinelim: Bunlardan en önemlileri 6-7 Eylül olayları, NATO’ya giriş, Kore Savaşı, Tahkikat Komisyonu, üniversiteli öğrencilerin örgütlenmeleri gibi bazı siyasi ve toplumsal olaylar mevcuttur.

Kore Savaşı’na asker gönderilmesi; bu olay artan Sovyet tehdidine karşı Türkiye’nin kendisini güvenceye alarak NATO’ya girmesi için bir şans olarak görülmüştü. Türklerin Kore Savaşı’ndaki başarıları Batı kanadı tarafından olumlu tepkiler topladı. Amerika Birleşik Devletleri’nin, Türkiye’nin önemini anladığı bu savaş sonrasında 15 Mayıs 1951 tarihinde ABD, Türkiye ve Yunanistan’ın NATO’ya kabulü için üyelere teklif sundu. 18 Şubat 1952’de TBMM’de onaylanmasının ardından Türkiye NATO’ya girmiş oldu.

 

 

DP iktidara geldiğinde yaptığı ilk değişikliklerden biri ise Türkçe okunan ezanın, Arapçaya tekrar döndürülmesi oldu. Ordu ve CHP’de ki birçok kesi daha ilk zamanlardan bunu yaptığı için DP’ye karşı bir cephe alınmaya başladı. Ordu ve DP arasında ki ilk gerginlik iktidara geldikleri ilk yılda almış oldukları bu karar ile başlayacaktı.

Demokrat Parti muhalefet yıllarında iken basın özgürlüğünün yanında yer alırken iktidara geldiği zaman aynı tutumu göstermemiştir.1950 yılında yürürlüğe giren yasayla basını serbest olması, ,basın affı, süreli yayınların bir izne bağlı olmadan basılması gibi özgürlükler tanınmıştır. 1954’ten itibaren basının iktidarı eleştirmesi ile DP’nin “basın suçlarının Ağır Ceza Mahkemesinde görüşülmesini” ön görmesi ve bazı gazetecilerin hapse atılması (Ülkü Arman) muhalefet tarafından şiddetli tepkiler ile karşılanmıştı. Kendi iktidar yıllarında CHP’nin yaptıklarını yapmayacağız dese de radyoyu kendi propaganda araçları olarak kullanmışlardır.

Halkevlerinin kapatılması ve CHP’nin mallarına el konması sosyal ve siyasi açıdan büyük bir olaydır. DP Halkevlerinin devletin parası ile yapıldığını ve bunun için CHP’ye ait olamayacağını söylüyor ve kapatıyordu. Bütün mallarını ise hazineye aktararak CHP’yi zor durumda bırakıyor.

6-7 Eylül olayları, 5 Eylül’de Selanik’te Mustafa Kemal’in evinin yakınlarında bir bomba patlaması ile başlamıştır. Bu haber ülkemize ulaştığında ise tam bir kaos durumu oluşmuştur. O günlerde dış siyasetten Kıbrıs sorunu da gündemde iken olan bu olay Kıbrıs Türk Cemiyeti’nin bu patlamayı protesto etmek için 6 Eylül günü Taksim’de toplanıp “Kıbrıs Türk’tür Türk Kalacak” sloganları eşliğinde sakin giderken sebebi bilinmez bir şekilde sakin giden protestolar bir anda yağmaya dönüştü. Rum vatandaşların dükkanları yağmalandı. Bu olaylar yaşanırken kolluk kuvvetlerinin bir şeyler yapmaması olayları daha da körükledi. Bu durumun bilançosu hem içeride hem de dışarıda Türkiye için çok büyük olmuştu.

Resim 1: 6-7 Eylül olaylarından bir fotoğraf

Tahkikat Komisyonu’nun kurulması ile zaten çok zor zamanlardan geçen Demokrat Parti için işleri daha da kötü bir boyuta sokmaktı. Tahkikat Komisyonu sadece DP’li milletvekillerinden oluşmaktaydı. Komisyonun amacı basını ve muhalifleri kontrol altına ve gergin olan ortamı biraz daha yumuşatmaktı. Son derece geniş yetkiler verilen bu komisyon muhalefet edenlere karşı hapis cezası istemesiyle tepkilere yol açmıştır.

 

555K, 5. ayın 5.günü saat 5’te Kızılay’da. Bu DP yönetimine karşı olan öğrencilerin Cumhuriyet tarihinde ilk sivil ayaklanması olacaktır. Bu eylemde “Menderes istifa!” şeklinde sloganlar atılmıştır. Bunun üzerine Menderes aracından inerek kalabalığın içerisine yürürken hırpalanmıştır.

Resim 2: 555 K olaylarından bir görüntü

Bu siyasi ve toplumsal gelişmelere yanlış reaksiyon veren hükümet zor durumda kalmış asker ile çatışmış ve hükümet olarak gerekliliklerini belli bir yerden sonra yerine getirememiştir. Bunun sonucunda en başından beri rahatsız olan asker 27 Mayıs 1960’da son noktayı koydu.

Pejmürde Sütun
Bildiklerimizi daha geniş kitlelere ulaştırmak için buradayız. Bize ayrılan bu alanda sizlere başlıca; tarih, mitoloji, sanat tarihi ve genel kültür başlıkları altında metinler sunmaya çalışacağız.
Önceki
Her Şeye Rağmen “var olmak”
Sonraki
İnci Kefali Göçü: Türkiye’nin Doğa Harikası

İnci Kefali Göçü: Türkiye’nin Doğa Harikası

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.