Tecrübe ettiğimiz salgından ötürü, kanımca gelecekte yaşamlarımız bir değişime ve dönüşüme uğrayacak. Bilim insanları ve konunun uzmanları aynı şeyleri “papağan” gibi tekrarlayıp duruyorlar.
Bu minvalde… Naçizane bir şeyler karalama derdinde olan bizler, bloggerlar da, aynı şeylerin etrafında dönüyoruz.
Anlaşılan, odağında salgının olduğu ekonomik yavaşlama ve daralma bağlamında, yeni önlemler alınacak…
Zaten, herkes olan biteni takip ediyordur:
Ekonomi de olsun…
Demokrasi sahasında olsun…
Hukuk alanında olsun…
Birtakım yeni düzenleme veya değişime gidileceği, devlet ricalinin en tepe noktalarından seslendirilmekte.
Bugün, yine okuma yaparken dikkatimi çekti: ABD’nin üst mertebeden bir yöneticisi, Türk ordusunun son dönemlerde gösterdiği gelişmelerden “tedirginlik” duyduğunu belirttikten sonra, ABD’nin bu gelişme bağlamında AB ile daha yakın çalışması gerektiğini belirtmiş.
Pekâlâ, bu gelişme/tedirginlik Türk Milleti olarak bizlere fevkalade gurur verir. Ama, artık dönem/çağ, konvansiyonal türden göz dağı vermenin, çevreye klasik taktik ve stratejilerle korku veya güven salmanın dönemi değil.
Herkesin malum olacağı gibi, bizler artık post-modern dönem sonrasını yani bilgi toplumlarının çağını idrak etmekteyiz. Gelecekte mücadeleler, savaşlar, birbirini altetme gibi insanlığın karanlık yüzünün bu hareketleri, daha çok “dijital tabanlı” ve ekonomik ayaklı uygulanacak.
İşte bu veçheden bakıldığında, “güçlü bir demokrasi”, “güven veren bir hukuk sistemi”, “temel insan hak ve özgürlükleri”, ülkeleri güç savaşlarında bir adım daha öteye taşıyacaktır.
