Cosmos’da Bir Yıldız

Yıldızlar yanmakta olan plazmalardır. Onların ışıkları, patlayan çekirdeklerinin ve etrafındaki gaz katmanının sonucudur. Onlar ne kadar uzak olurlarsa olsunlar o kadar parlaktırlar ki, milyarlarca kilometre öteden bile gökyüzünde onları görebilir ve dilek dileyebilirsiniz. Ve onlar o kadar hızlıdırlar ki, onlardan çıkan ışınlar uzayda bize ulaştığında, ölümleri çoktan gerçekleşmiştir. Yani çoktan sönmüşlerdir. Aslında bizler gördüğümüz kayan yıldız için dilek dilediğimizde, bu dileği ölü bir ruh için diliyoruz. 

Biz uzay ve zamana hep ya çok erken ya çok geç kalıyoruz. Bu yüzden de dilek tutmadığında, yıldız mı yanlış zaman mı emin olamıyoruz.

Ben Cosmos içinde kayan bir yıldızmışım. Cosmos’ u aydınlatmak için canımı dişime takmışım. Ve şimdi benim günler aylar yıllar önce verdiğim emeklerin ışığı, size kendini gösteriyor, şimdi sizi aydınlatıyor. Asıl şölen şimdi başlıyor. Umarım size, bir bütünden kopup ayrılırken daha çok şans getiririm, umarım tüm dileklerinizi gerçekleştiririm.

[caption class=”snax-figure” align=”aligncenter” width=”662″][/caption]

Küçük çocuklara hep şöyle anlatılır; Şu uçsuz bucaksız gökyüzüne bak. Yıldızları görebiliyor musun ? İşte biz öldüğümüz de oraya gidiyoruz, yıldızlara. Ne olursak, kim olursak olalım sonunda hepimiz bir yıldız oluyoruz. İnsanlar hep cenneti de gökyüzüne koyar, hep gökyüzüne dilek diler, ellerini hep gökyüzüne açar. Belki de bedenlerimizi kaybeden bizler sadece ruhumuzu saklayacak bir şey arıyoruz ve şans getiren ölü yıldız bedenleri seçiyoruz kendimize.

Bir yıldız kaymaya başladığında onu durdurmak mümkün değildir çünkü bu, evrenin ve fiziğin kuralıdır. Evrende ölüm süregelir. Ama aynı zaman da yeniden doğum da. Doğum ve ölüm ayrılmaz ikilidir. Her ölüm farklı bir formda yeniden doğuştur, çünkü döngü hep bizi birbirimize dönüştürür. Işığı karanlığa ve karanlığı tekrar ışığa, kaybediş tekrar buluşa. Ve her bir yıldız aslında aynı yıldızdır çünkü her biri bir diğerinin geçmişinden gelir, öbürünü geleceğine götürür. Zaman çizgisel değil döngüseldir ve şu anda yaşamasakta geçmişte ve gelecekte hep yaşayacak ve hep parlayacağız. Çünkü evrene fısıldadığımız dileklerimiz, paylaştığımız sırlarımız, o en derin arzularımız sonsuza dek yaşayacak ve yankılanacak.

Cosmos da kendini yenileyerek, Kaostan sıyrılıp yeniden var olsa ve yeni parlak çocuklar edinse, dilek dileyenler adımızı hiç bilmese, küllerimiz Cosmos’ un dört bir yanına dağılsa bile, topladığı ruhlarla küllerinden doğan bir Anka kuşu gibi hep orada olacağız. Çünkü varoluşa kattığımız o bir parçamız, Big Bang’ e kadar evrenin içindeki döngüde hep var olacak ve Cosmos’ u aydınlatacak.

Şenliği kaçırsak da, biz yıldızlar hep orada, kısır yaşam döngüsünde var olacak, evrenin bir köşesinden gelip geçerek, size hep tanıdık gelecek ve ruhunuzdaki dokunuşumuzla hep hatırlanacağız.

-Pandora

Pandora
Pandora
Önceki
KİMSESİZ LİMAN
Sonraki
İnsanların Hayallerini Süsleyen Hastalık

İnsanların Hayallerini Süsleyen Hastalık

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.