Merhaba.
Çok az takipçimiz var biliyorum. Çok seyrek yazabiliyorum. Farkındayım.
Ama nedenlerimiz var.
Dans eden kelimelerin, dans kısmı henüz kanser olayını sonlandıramadı. Yani eşim. Can.
Kelimeler kısmı olan ben meme kanserimi sonlandırdım ama kontrollerdeyim. Yani yazar olan Ayşegül.
Hasta bakarken, karantina altında olmak çok daha zor. Yeme- yutma zorluğu çeken, ağrıları olan bir eşiniz varken oturup yazı yazmak ve kitaplarımla ilgilenmek çok güç. Zaman bulamıyorum. Eşim de ağrılarından kendini yazma işine veremiyor. İnşallah daha iyi olduğunda o da yazacaktır. Şimdilik ben bu sayfa ve bizler hakkında biraz bilgi vermek istedim. Bizim gibi kanser tanısı alıp da evinde oturan, Corona tehlikesini herkesten daha çok yaşayan hastaların durumlarını anlatabilmek istedim.
Sizler bu virüsü kapmaktan korkup, her türlü hijyene uyuyorsunuz da biz yapmıyor muyuz? Yapıyoruz tabi. Hem biz sizden daha çok korkuyoruz. Çünkü tanımlanmış bir kronik hastalığımız var. Ben kemoterapilerim biteli bir sene olduğu için belki biraz daha şanslıyım ama eşiminki biteli henüz 2 ay oldu. Daha da kanseri sonlandırabilmiş değiliz. Dil kökü- boyun kanserine kemoterapiler etki edemedi. Radyoterapi hasar verdi. Bir de başımıza guatr sorunu çıkardı. Birini sonlandıramadan guatr da başladı. Boynu ve başı devamlı rahatsızlık çıkardığı için eşimin de iştah ve uyku sorunu var tabi. İlaçlarını yutarken bile zorlanıyor. Çok zayıfladı. Bağışıklığımız çöktü.
Özel hastanelerde tedavi gördük. Benim onkoloğum eşimi de iyileştirsin derken kemoterapiler onda aynı sonucu oluşturmadı. Etkisiz kaldı. İmminoterapi dendi ama hemen de başlanamadı. Çünkü bağışıklığı düşük. Bir aydan uzun süre hastanelerde kaldık. Her türlü tahliller yapıldı. Halen de kimse tam olarak “hastalığınız bu. İlacı şu.” diyemiyor. Eşimi iki buçuk senedir tanıyan doktorumuz “biraz kendini toparlasın yeni tedaviye kadar” dedi. Bu süreç içinde Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş’a gittik. Sağ olsun ekibi de kendisi de ilgileniyor ve sürekli sorularımıza yanıt veriyorlar. Onların önerdiği takviye gıdaları aldık. Yutma sorunu yaşamadığı sürece eşime takviye veriyorum ama birkaç gündür onları da alamıyor.
Onkoloğumuz port taktırmak ve imminoterapi almak konusunda şart koyup “bunlar olmayacaksa gelmesinler” deyince yeni bir onkolog arayışına da girdik. Tedaviye başlayamadık. Çünkü İmminoterapi devlet tarafından karşılanmayan bir bitkisel çözüm. Her ilacı çok pahalı ve altından kalkılır gibi değil. Ödediğiniz paraları devletten geri alabilmek için bir de avukatınız olmalı ve onunla birlikte her ödemeden sonra parayı geri almak için çalışmanız lazım.
Bunların her biri ayrı ayrı kaleme alınacak konular. Belki zamanla onları da yazarım. Ama kanser hastası olup da evde oturmak, bir tek Corona yüzünden eve kapanmaktan çok zor. Keşke biz de sağlıklı olsaydık da evde müzik dinleyip, rahatça yazı yazıp, puzzle (yap boz) yapsaydık. Film izleyip, çay- kahve keyfi yapabilseydik.
Lütfen herhangi bir sağlık sorununuz yoksa evde kalın. Sıkılmak için bir nedeniniz yok. Biz çaresiz ağrı çekerek evde kalıyoruz. Ama sanırım bu ağrılara daha fazla dayanamayıp, yarın yeni onkoloğumuz ile tanışmak üzere hastaneye gideceğiz. İnşallah sorunsuz bir şekilde geri döneriz. Size yine yazmaya çalışacağım. Şimdilik bu kadar.
Hasta değilsen ve hasta olmak istemiyorsan lütfen evde kal Türkiye.
Allah tüm kanser ve Covid 19 hastalarına da acil şifalar versin.