Bugün bir anda aklıma “acaba ben iyi bir anne miyim? Sorusu geldi.. Bu soru aslında ilkkez bebek sahibi olan annelerin aklına sıklıkla gelir. Fakat bu o klasik sorulardan değildi.. Oğlum daha 1 Yaşında ama benim ona güzel gelecek sunamama gibi kaygılarım var.. Bunu çok düşünüyorum ve bence bu yüzden bu soru aklıma geldi takıldı..
Çocukluğum zorlu yollardan geçti benim.. Aile sevgisi bilmiyorum. Çalışan bir anne baba, komşulara emanet edilen, okula giderken kapısı açılan, okuldan gelince tekrar üstüne kitlenen bir evde kaldı benim çocukluğum.. Babam çok sorumsuzdu. Annemde bu yüzden çalışmak zorundaydı. Çalıştığı için ve babamın sorumsuzluğu yüzünden herşeye sinirlenirdi.. Anne dememe bile tahammül edemezdi.. Şimdi anneme sorsanız çalıştım baktım büyüttüm der.. Evet çok emek verdi bana. Asla da hakkı ödenmez ama hep bir şey eksikti bende.. Hala da öyle..
Balkondan bakardım ben mahallede oyunlar oynayan arkadaşlarıma.. İnemezdim yanlarına çünkü kapı kitliydi üstüme..
Çocukluğumu hep eksik yaşadım ben.. Belki de bu yüzden iyi anne olamazsam korkusu. Hayat mücadelesi verirken bende annem gibi çocuğumu ihmal edersem düşüncesi.. Çocukluğumuz da yaşadığımız olaylar, duygusal anlamdaki boşluklar, büyüyüp bir ebeveyn olduğunda daha çok sarıyor insanın benliğini..
Annem babam sürekli kavga ederdi. Odama gidip ağlardım uyuyorum bahanesiyle.. Daha dokuz, on yaşlarında ki bir kız çocuğuydum ben ve bu bana yapılmamalıydı.. Şimdi eşimle en ufak tartışmamız olsa aklıma yatağıma kapanıp ağladığım o an gelir ve çocuğuma bunu yaşatmayacağım diyip susarım..
Hiç bir çocuk huzursuz bir ev istemez.. Hiç bir çocuk kavga gürültü istemez.. Hiç bir çocuk sinirli anne baba istemez.. Umarım ben yaşadıklarımı yaşatmam çocuğuma. Umarım bu hayat benim oğlumun çocukluğuda çalmaz.. Evlatlarımıza güzel yuvalar, huzurlu sağlıklı hayatlar sunmak dileğiyle.. 💫