Yüzyılımızda yeni bir newage din oluştu bunun adı Çincilik çoktanrılı bir din olan Çincililik Türkiye’de Maocu küçük bir grup tarafından yayılıyor.Bu sapkın dinin taraftarları Mao’yu Peygamber olarak olarak tanıyor.Aslında çok peygamberli paganist Çine tapınan bir inanç sistemi bu dinin Dünyada çeşitli tarikatları var. Türkiye’de ise Aydınlıkçı diye Çinci tarikat öne çıkıyor.
Türkiyedeki bu mankurt Çin tarikatı olan Aydınlıkçılar Doğu Türkistan’daki Çin zulüm ve politikalarını destekliyor. Çinlilere karşı Ulusal Kurtuluş savaşı veren Uygurları ayrılıkçılıkla suçluyor. Türkiye’de Doğu Türkistan davasını savunanları Uygurlara yapılan Çin zulmünün karşısında olanları olanları CİA ajanlığıyla suçlayan Çin istihbaratı MMs’nın işbirlikçisi bu mankurtlar sürüsü.
Mao’dan Miloşeviç ve Esed’e, Stalin’den …. v.s bütün İslam düşmanlarına selam duran, bu zalimlerin akıttığı mazlumların kanını emperyalizmin yenilgisi diye pazarlayanlar bunlar
Aydınlık grubunun lideri olan zat “modern evliya”, Aydınlık şebekesine de “hayır cemiyeti” değil Çinin Türkiyedeki acentası Çin muhipler cemiyetinin Türkiye’deki üyeleridir. Bunlar!
Aydınlık demek karanlık istihbarat ve operasyonel haberciliği, yalan ve iftira ile şöhret bulmuş bir çirkeflik demektir. Aydınlık çizgisi Rusya ve Çin’in emperyalist siyasetlerine karşı duran herkesi Amerikancılıkla, suçlayan Çin emperyalizminin sesi olmak demektır.
Perinçek-Aydınlık-Ulusal Kanal cephesi Şeytan Ayetleri iğrençliği başta olmak üzere 2000’e Doğru ve Kaynak Yayınları üzerinden Kur’anı Kerim’e, Hz. Muhammed Mustafa’ya (a.s.), Allah Resulü’nün pak zevceleri olan annelerimize, tesettür ve kurban başta olmak üzere ağız dolusu kustuğunu unutmayız,
Çin Halk Cumhuriyeti’nin siyasi nüfuzunu yaymak ve güçlendirmek üzere Türkiye’de faaliyet gösteren Çinci Aydınlık tarikatının gazetesi Aydınlık, Şeytan Ayetleri” kudurganlığının yayıncısı ve 28 Şubat askeri darbesinin “Öncü Gençliği” Maocu-Aydınlık Gazetesi de “Ramazan’ın bereketi artsın, Türkiye-Çin kardeşliği pekişsin” diyerek kıble edindiği Pekin’in Doğu Türkistan’daki “hayır, iyilik ve kardeşlik” faaliyetleri hakkında “Sinciang’da Ramazan” adında geniş bir dosya hazırlayıp müritlerine ulaştırmış. Kamu kuruluşlarının reklamlarıyla hızla zenginleştirilen Maocu tarikatın televizyonu Ulusal Kanal artık yüzbinlerce dolar verilerek dahil olunan birçok dijital platformda boy gösteriyor.
Tarikatın gazetesi Aydınlıkta yayınlan Doğu Türkistan (Sinciang’)ta Ramazan” ekine şöyle bir göz atalım, bakalım neler ve hangi başlıklar varmış.
1- ‘Uygur Soykırım’ emperyalist bir yalandır
2- ‘Bağımsız Rapor’u Neoconlar yazdı
3- ABD, Asya’ya savaş açıyor
4- Beka arayışında Çin etkeni
5- Sinciang’da Ramazan
6- Çin’de etnik gruplar ayrıcalıklıdır.
7- Çin halkının gözdesi Uygur sanatçılar
8- On iki mukam: Uygur destanı
Çincilik dinin Aydınlık tarikatın partisi “Doğu Türkistan”dan değil Çin’in işgal ve ilhak ettiği, sömürge toprağı saydığı “Sinciang”tan yani “yeni eyalet”ten bahsediyor. Sinciang’ta Ramazan filan uydurma bahaneler asıl hikaye elbette Amerika düşmanlığı maskesi takarak Çin’in emperyalist politikalarını allayıp pullayarak kamuoyuna pazarlamaktan ibaret. Çin Halk Cumhuriyeti’ne ideolojik, siyasi ve örgütsel açıdan sadakate bağlı oldukları için aşkla, şevkle hatta kulluk şuuruyla ve de hiçbir utanma emaresi göstermeksizin her türlü insanlık suçunu meşrulaştırmak için seferber oluyor Aydınlık ekibi. Zaten siyasal literatüre yerleşmiş olan “söz konusu Maocu Aydınlık ekibiyse her türlü rezillik mümkündür”
Mao’nun Kültür Devrimi’nden sonra Çin, yeryüzü cenneti gibi işleyen bir harikalar diyarı tadında lanse ediliyor. Aslında ne Doğu Türkistan diye bir sorun var ne de Uygur Müslümanların maruz kaldığı Çin zulmü diye bir şey. Hepsi ve daha fazlası Amerika tarafından uydurulan yalanlardan, CIA ajanları eliyle oluşturulan tezgahlardan ibaret esasında. Hep Amerika kurguluyor bu tür kirli işleri! Doğu Türkistan’daki pardon Sinciang’taki 3 milyon Uygur Müslümanı açlıktan kurtaran, onları hayatın her türlü güzelliğiyle tanıştıran, Ramazan’ın bütün güzelliklerini idrak etmesi için seferber olan Çin Komünist Partisi’ni hepimizin takdir etmesi gerekiyor. Türkiye’de bile camilere ve toplu iftarlara kısıtlama getirilirken Sinciang’ta camiler beş vakit açık tutulup akraba ve komşular her birlikte iftar yapıyormuş. Türkiye hiç uzatmadan Çin’i örnek alsa demek ki çoktan Asrı Saadet tablosuna nail olacaktık.
Hem zaten Çin ve Türkiye ezelden ebede kader birliği yapmış iki ülke: Baksanıza “Türkiye Batı Asya’da, Çin ise Asya Pasifik’te emperyalizme karşı birlikte savaşıyor” deyip ha bire Mehter Marşı’yla gaz veriyorlar kitleyi!! “NATO’ya karşı Çin ve Türkiye beraber direniyor” söylemini haklı kılmak için en ucuz numaralardan biri hiç şüphesiz “Türkiye’ye karşı PKK ve FETÖ’yü kullanan Amerika ve Avrupa Çin’e karşı da Doğu Türkistan ve Uygur kartını kullanıyor” ajitasyonunda tebarüz ediyor. Yani “PKK bölücülüğe, FETÖ yıkıcılığına karşı Türkiye ne yapıyorsa Çin de Uygur yıkıcılığına karşı aynı şeyi yapıyor” uydurması. Elbette Maocu Aydınlık tarikatı “Beşşar Esed’de Türkiye gibi Milli mücadele veriyor, her türlü savaş yöntemini kullanması meşru haktır” diyecek kadar gözü dönmüş bir geleneği temsil ettiğini unutmuyoruz.
Vatan Partisi Çin Temsilcisi olarak takdim edilen fakat kamuoyunda daha çok “Çin’in Vatan Partisi Temsilcisi” olarak da anılan Adnan Akfırat’ın “10 Yalan ve Uygur Gerçeği” makalesine göz atınca her şeyin ama her şeyin Çin’e düşmanlık maksadıyla Amerika’da kurgulandığını okuyorsunuz bir çırpıda. Akfırat’a göre mesele özetle şöyle: “Sinciang’da hiçbir zaman ‘toplama kampı’ kurulmadı. Çin hükümetinin yayınladığı ‘Sinciang’da Mesleki Eğitim’ başlıklı beyaz kitapta bu konudaki yalanlar şöyle çürütülüyor: Terörle mücadele ve radikalleşmeyi önlemek için aydınlatma eğitimi veren geçici eğitim kurumları oluşturuldu. Yasaya uygun olarak kurulan mesleki eğitim ve öğretim merkezlerinin amacı, terörizm ve aşırılıcığın üreme zeminini ortadan kaldırmaktı.” Türkiye’de görevli “Maocu Polit Büro” Çin Komünist Partisi için daha fazla ne yapabilir, Pekin’i daha fazla nasıl mutlu edebilir ki? Duyduk duymadık demeyin; Kraldan fazla kralcı, Çin’den fazla Çinci bir kadro Türkiye’de akıllara durgunluk veren PR çalışması yürütüyor.
Nihayet Sinciang’ta hayatın ne denli güzel, İslam’ın nasıl da rahat ve coşkulu yaşandığına ilişkin İran cephesinde de bir şahitliğe yer veriyor Aydınlık. İran’ın Pekin Büyükelçisi Muhammed Keşhavarzade‘nin anlattıklarına bakacak olursak ÇKP sayesinde İslam İran’dan bile daha fazla kamusal hayata hakim olmuş. Şu ifadeler İran’ın Pekin’deki Büyükelçisi Keşhavarzade’ye ait: “Bölgedeki vatandaşların camilerde namaz kıldığını gördüm. Çin karşıtı Batılı medya kuruluşlarında çıkan Sincan’la ilgili haberler asılsız. Kendi gözlerimle gördüklerim önemli. Gördüğüm ise Sincan’ın Çin’in diğer bölgelerinden büyük farkının olmadığı.”
Velhasıl Doğu Türkistan için kaygılanmaya, Uygur kardeşlerimiz için üzülmeye hiç ama hiç hacet yok. Amerika ve Avrupa Doğu Türkistan üzerine tamamı uydurmalara dayalı bir korku senaryosu üretip İslam dünyasını Çin’e karşı kışkırtıyormuş meğer. Bilakis Çin Komünist Partisi tarafından Uygur Müslümanlara pozitif ayrımcılık yapılıyor, İslami değerlerini ve geleneksel kültürlerini rahatça yaşamaları için her türlü desteği eriyormuş. Şahit mi; Aydınlık Şebekesi’nden daha güçlü ve büyük bir şahitlik mi olur.
İslam düşmanlığının zirvelerini zorlayan “Şeytan Ayetleri” kitabını yayınlayarak, Türkiye’de darbe süreçlerine tetikçilik yaparak, muhbirlikten Türkiye’nin son elli yılına rezilce damgalar vurmuş bir şebekenin şehadeti de mi yetmiyor!? Toplama kampları iftira, etnik ve dini asimilasyon yalan, Uygur ailelere yerleştirilen Çinli erkekler bir dostluk nişanesi, Uygur çocukların ailelerinden koparılıp Çinlileştirilmesi aydınlanma ve ilerlemeye hizmet olarak takdim Çincilik dinin Türkiyedeki tarikatı Aydınlıkçılar.
Tuhaf ve acı olan, utanç veren ve tarihe çirkin bir dönem olarak geçecek durum ise Çin Muhipleri Cemiyeti’ne “yerli ve milli” gibi sıfatlar takıp Türkiyeye takdim etmektir.