Çin’in Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlular üzerinden kirli bir oyun oynuyor.Çin, Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlular üzerinden kirli bir oyun oynuyor’ Peki, gerçekten “Doğu Türkistan İslami Hareketi” diye bir oluşum var mı?
Çin, Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlular üzerinden kirli bir oyun oynuyor. Suriye’deki direnişin başlamasıyla birlikte Çin’de bir el, köylerde yaşayan ve aşırı dindar, her türlü hayat şartından uzak olan Doğu Türkistanlıları, Suriye’de IŞİD’in kucağına itiyor. “Size Suriye’de yeni bir vatan vaat ediyoruz. Fatura yok, yiyecekleri biz vereceğiz, maaş alıp Allah yolunda cihat edeceksiniz” denilerek, Doğu Türkistanlılar Suriye’ye gönderiliyor. Bu seyahatte Çin İstihbaratı, Doğu Türkistanlıları ikna eden Uygurlar ve Türkiye’deki uluslararası insan kaçakçıları devrede. Şimdi Çin IŞİD’e katılımı gerekçe göstererek, Doğu Türkistan’daki keyfi uygulamalarını daha da şiddetlendirecek ve bazı eylemler sonrası Doğu Türkistanlılar “terörize” edilecek.”Cumhurbaşkanı Erdoğan Çin’e oldukça önemli seyahatlar gerçekleştirdi. Bir seyahatte Çin Başbakan Yardımcısı Zhang Ming’e göre, Erdoğan görüşmede Doğu Türkistan İslami Hareketi’ni (ETİM) bir terör örgütü olarak gördüklerini söyledi ve “Türkiye, topraklarının kimse tarafından Çin’in milli çıkar ve güvenliğine karşı kullanılmasına izin vermeyecek” dedi.
Cumhurbaşkanımızın G20 zirvesine katılmak için Çin’in Hangzhou kentine gitti.Bu toplantıda muhtemelen Çinli mevkidaşıyla görüşmüştür, Uygur Sorunu ele alınmıştır.Çinli yetkililer ısıtıp,ısıtıp pazarladıkları bir yalanı masaya getirmişlerdir.Bu yalan Doğu Türkistan bağımsızlık hareketini terörist bir hareket göstererek,Doğu Türkistan bağımsızlık mücadelesiyle alakası olmadığı halde Türkistan İslam Partisi’ni Doğu Türkistan İslamı hareketi gibi hayalı bir örgütü var gösterme yalanıdır.
Peki, gerçekten “Doğu Türkistan İslami Hareketi” diye bir oluşum var mı? Çin bu hareketin “Terör eylemleri” yaptığını iddia ediyor. Oysa bölgeyi bilenler de biliyor ki Türkistan İslam Partisi’ni Çin, Doğu Türkistan İslami Hareketi olarak adlandırmış ve kamuoyunun da böyle bilmesini istiyor.Türkistan İslam Partisi merkezi Veziristan’da olan bir hareket ve Suriye’de de bir kolu bulunuyor. Suriye’de Esad’e karşı savaşan Türkistan İslam Partisi askeri komutanı İbrahim Mansur hareketi şöyle tanımlıyor: “1988 yılının sonrasında, ilk emiri Zeydin Yusuf önderliğinde Doğu Türkistan’da kuruldu. Zeydin Yusuf o gün cihad meydanında şehit oldu. Bundan sonra cenk uzun zaman sürdü. Ondan sonra Çinlilerin tutuklamaları çok yoğun oldu. 1996 yılının sonrası 2. emirimiz Hasan Mahsum Rahimeullah, rehberliğinde bir kısım mücahitlerle beraber Afganistan İslam İmaratına katıldı. 1997 yılında cemaat Afganistan İslam Emirliği altında toparlandı. 2001. yılında kâfirler tarafından Afganistan İslam Emirliği’ne büyük saldırı başladıktan sonra cemaat Veziristan topraklarına çekildi. 2012 yılında cemaat Suriye’ye bir kısım mücahitleri göndererek cihada iştirak etti..”Bu hareket dışında İslam Kerimov yönetimini devirmek için Özbekistan’da mücadele eden İslami Hareketi (IMU), hedef alanını genişleterek bütün Türkistan’ı kapsayan bir yapıya büründü ve “Hizb-i İslam-ı Türkistan” adını aldı. Hareketin amacı, “Türkistan coğrafyasının İslamlaştırılması.” 2014 yılında IŞİD’e biat ettiği iddia edilen ancak haberin bağımsız kaynaklarca doğrulanmadığı Özbekistan İslam Hareketi, Rusya ve Batı Türkistan ülkelerinin yanı sıra, ABD tarafından da “terör örgütü” olarak kabul ediliyor. Özbekistan İslami Hareketi içerisinde Özbeklerin yanı sıra Çeçen, Arap, Pakistanlı, Kırgız, Tacik ya da Uygurlar’ bulunuyor ,amaÇin bu insanların Doğu Türkistan İslam Partisi’nde varmış gibi lanse ediyor.Çin, Uygurların Türkistan coğrafyasındaki alanını kısıtlamak için hareketi Özbekistan İslam Hareketi’ne bağlayarak Türkistan İslam Hareketi’ni sürekli “Doğu Türkistan İslami Hareketi” olarak lanse ediyor. Onu “East Türkistan İslamic Movement” olarak tanıtıyor. Oysa Türkistan İslam Partisi kendisini hiçbir zaman bu isimle tanıtmadı.Malezya ve Tayland’da bulunan, bir kısmı Türkiye bir kısmı ise Çin’e gönderilen o mazlum Uygurların bu hareketle ilişiği olmamasına rağmen mesele ‘terörle mücadele’ konseptine sokuldu.Çin, bu son hamle ile hem Türkiye’yi sıkıştırmak, hem de Uygurları ciddi baskı altına alma ve hareket alanını daraltma maksadına ulaşmak için manevra yaptı. Çin, bir taraftan “Hicret Yolu”na bilinçli bir şekilde göz yumdu diğer taraftan ise Türkiye ve diasporadaki meşru teşkilatları da kıskaca alıp çember altına sokmak istedi.Oysa yapması gereken, Doğu Türkistan’da insanlar üzerindeki baskıyı kaldırması Han Çinlilerinin bölgeye göçmen olarak gönderilmesini durdurmasını, bölgedeki tüm Han Çinlilerinin Doğu Türkistanı terk etmelerini sağlamalıdır.
Çinin öncellikle Doğu Türkistanın bağımsızlığı için mücadele veren teşkilatları IŞID, El-Kaide gibi radikal İslamcı örgütlerle ilişkilendirme yalanından vazgeçmesi,kendi anayasasında yer almasına karşın Doğu Türkistan’da rafa kaldırdığı “Bölgesel Milli Özerklik Yasası”nı uygulamaya sokmasıdır.Tutuklu olan tüm Doğu Türkistanlı aydınların serbest bırakılması, Uygur Özerk bölgesinin tüm kadrolarının Doğu Türkistanlılarla doldurması;Bin Tuen gibi Çin’in Kolonist ve Sömürgeci Ordususunun( Sözde İnşaat ve Üretim Ordusu )Uygur topraklarına el koymaktan vaz geçmesi ve Doğu Türkistanı terketmesi ve “laogai” olarak anılan toplama kamplarının Doğu Türkistan’da derhal kapatılmasıdır.
Doğu Türkistan, Doğu Türkistanlıların dır. Doğu Türkistanın geleceğine dışardan gelen Han Çinlileri karar veremez,Doğu Türkistanın kendi kaderini tayın etmesine saygı gösterilmeli, Çinli sömürgeciler, derhal bu toprakları terk etmeli,Doğu Türkistan bağımsızlığını ilan etmeli Çin bunu tanımalıdır. Yoksa Çin baskı ve zulümle uzun süre bu topraklarda kalamaz.
Çin, Doğu Türkistan’da yaşanan bütün bu tepki amaçlı olayları kendisinin icat ettiği bu bu sanal örgütle ilişkilendirmesinde amaç ” Uygurlar terörist” tezini dünya’ya pazarlayarak , Doğu Türkistan Bağımsızlık hareketini baskı altında tutmaktır.Bunun için kullandığı güçlü argüman Türkistan İslam Partisi’nin yaptığı eylemleri Doğu Türkistan İslamı hareketi adlı hayalı bir örgüt yaptı diye dünyayı sunarak,kandırmaktır.