Şizofreni benim en ilgimi çeken hastalıklardan birisidir. Daha bu hastalıkla ilgili belki de bilmediğim pek çok şey vardır. Bugün bildiklerimi sizlerle paylaşacağım.
Şizofrenin nörolojik tanımı beyindeki kimyasal maddelerin iletiminde bir bozukluk olması ve beyin yapısında bazı farklılıkların görülmesi şeklindedir. Bende düşüncelerimi katarak bu hastalığı yorumlayacağım.
şizofreni hastalarının çoğu geçmişinde travma yaşayan kişilerdir. Bu durumda kendilerini yalnız hissederler. Kimileri kendine arkadaş kurar kafasında kimileri ise gerçek hayatta bulamadıklarını kendi iç dünyalarında bulurlar. şizofren kitabını belki duyanlarınız olmuştur ben okumadım ama az çok konuya hakimim. Konusu ailesi tarafından tımarhaneye yatırılıp o tımarhanede herkesi öldüren birinin hikayesidir. Bu hastalık ergenlik ve yaşlılık döneminde çok görülmeyen bir hastalıktır ama tabii ki çocuklukta yaşanan ağır travmalar ilerde bu hastalığa yol açabilir. küçük bir hikaye paylaşacağım;
bir adam evde arkadaşları ile film izlerken yanık kokusu almış ama aslında böyle bir koku yok, sonra da evde ki arkadaşlarının ajan olduğunu ve onu kaçıracaklarını düşünmüş.
şizofreni semptomları aslında olmayan kokular, olmayan kişiler, olmayan sesler ile başlayabilir. Şizofreni zor tedavi edilen bir hastalıktır. Öncelikle hastanın tedaviyi kabul etmesi yani hasta olduğunu kabul etmesi gerekir ama bu hastalığı yaşayanların çoğu hastalığını kabul etmez. Kısacası şizofreni hastaları ne kadar erken tedavi edilirse o kadar iyidir. Şimdi ise bazı şizofreni hastalarının kendi iç dünyalarını kendi gördükleri şeyleri anlatan resimleri görelim.
Bu resim henüz 17 yaşındayken şizofren olan bir kızın çizdiği resim. Bu kızın çizdiği başka resimler de vardır.
bu da yine aynı kızın halüsinasyonunda gördüğü ona sürekli “evi yak” diyen bir sinektir.
bu da başka şizofreni hastasının intihar etmeden önce çizdiği son resimdir.
Bu resimlerden de anlaşılacağı üzere şizofreni hastalarının gördüğü şeyler ve iç dünyaları bizim dünyamıza göre çok farklıdır.
bu bloğumuzun da sonuna geldik eğer bilgilendirici bir yazı olduysa ne mutlu bana. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın, hoşçakalın.