Her nefes aldığımızda YouTube’a sekiz saatlik yeni bir video yüklendiğini biliyor musunuz?
Dışarı çıktığınızda, bir anlığına durun, kafanızı kaldırın ve etrafınıza bakın. Herkes ne kadar meşgul değil mi? Herkesin elindeki akıllı telefonlarla, sosyal medya ile veya telefon görüşmeleriyle meşgul olduklarını göreceksiniz. Hepsinden ötr şuanda bu yazıyı okuyabilmek için bile dijital dünyanın olanaklarından yararlanmaktasınız.
Son 15 yılda dünyanın nasıl değiştiğini ve dijital dünyanın medya ve iletişim endüstrileri ve temelde hayatımızdaki her şey üzerinde büyük bir güce sahip olduğuna şahit olduk. İşte bu yüzden diyorum ki “CESUR YENİ DÜNYA”YA HOŞGELDİNİZ!
Mektuplardan maillere, kağıtlardan MS Word’lere, telefon görüsmelerinden Whatsapp görüntülü aramalarına geçtiğimiz bu cesur yeni dünyada güç artık sosyal medya platformlarında mevcut olmaya başladı. Twitter, Facebook, Instagram ve blog siteleri sayesinde artık herkes istediği şeyi yayınlama gücüne sahip bir yayıncı haline geldi. Bu durumun sonucunda geleneksel reklamcılık ve içerik pazarlamada güc artık büyük firmalardan biz tüketicilere geçmiş durumda. Artık bir pazarlama stratejisinin bir içeriğinin başarılı olup olmadığına tamamen siz-biz gibi tüketiciler karar veriyor.
Bundaki en önemli etken günümüzde herkesin ortak arzusu haline gelen “fark edilmek” tutkusudur. Bu farkedilmek takıntısı ise artık insanlara daha fazla para harcatmaktan öte, sosyal medyada daha fazla ilgili görmeyle ilişkili olmaya başladı. Bu nedenle günümüzde artık çoğu şirket için büyüyen bir şirket olmanın yanında bir medya şirketi olmakta eşit öneme sahip oldu.
Pazarlamanın Dijitale Evrilmesi
Günümüzde pazarlama artık para ve güçlü bir bütçeye sahip olmaktan çok daha ötesi demek. İçerik ve pazarlama bakımından doymuş bir pazara sahibiz. Televizyonlar, gazeteler ve dergilerde reklam yığınları oluşmaya başladı. Bu içerik kalabalığı içinde parlayabilmek, fark edilmek ve ilgiyi üzerinde tutmak için geleneksel pazarlama yöntemleri yetersiz kalmaktadır. Başarıya, izleyicinin ve tüketicinin karar verdiği bu dijital dünyada insanlar artık tanıtımdan çok kendisine sunulanların nasıl sunulduğu ile ilgilenmektedirler.
İnsanların geleneksel reklamları umursamadığı bu yeni dünyada artık markalı içerik türleri değer kazanmaya başladı. Markalı içerik türleri arasında blog yazıları, makaleler, sosyal medya videoları, podcastler gibi uzun bir liste yer almaktadır. Kısaca artık ilgi çekmek için, ürününüzü pazarlamak için büyük bütçeler gerektiren şaşalı reklam filmlerine gerek kalmadı. Bunun yerine elinizdeki akıllı telefonlarla da bunu kolayca yapabilir hale geldiniz.
Dijital Olmak Yeterli mi?
Bu kadar kolaylık tabii ki kendi dezavantajlarını da oluşturmaktadır. Evet ilgi çekmek hiç bu kadar kolay olmamıştı. Ancak herkesin bu kadar kolay ilgi çekebildiği bu dijital dünyada herkesten daha belirgin olmak ve uzun süreli parlamak giderek zorlaşmaya başladı. Bu içerik ve medya fazlalığının içerisinde insanlar içeriğin yanında kendisine bedava verilenlerle ilgilenir hale geldi. Bu yüzden dijital dünyada içeriğinizi uzun süreli kalıcı hale getirebilmek için bütçenizin bir kısmını indirimlere ve promosyonlara ayırmalısınız.
Sonuç olarak tüm dünyanın dijitalleştiği bu yeni düzende artık pazarlama işi ‘tık’lama savaşlarına ve yukarı kaydırma platformalarına evrilmiş durumda. Televizyonlarda dönen geleneksel reklam videoları artık sadece bir görsel şölen. Asıl reklamlar artık parmaklarımızın ve monitörlerimizin ucunda…