Cassandra Dizisinin Sosyal Hizmet Perspektifinden İncelenmesi
Netflix yapımı Cassandra, yapay zeka ve insan ilişkileri arasındaki dinamikleri ele alan bir bilim kurgu-gerilim dizisidir. Dizi, eski bir akıllı eve taşınan bir ailenin, evin sanal asistanı Cassandra’nın kontrolü altında yaşadığı olayları konu alır. Bir Sosyal Hizmet Uzmanı perspektifinden bakıldığında, dizi teknoloji ve insan ilişkileri açısından çeşitli sosyal sorunlara ışık tutmaktadır.
1) Teknolojinin İnsan Psikolojisi ve Sosyal Hayat Üzerindeki Etkisi
Cassandra dizisi, yapay zekanın insanların mahremiyetine, karar alma süreçlerine ve psikolojilerine nasıl müdahale edebileceğini gözler önüne seriyor. Sosyal Hizmet Uzmanları, bireylerin psikososyal iyilik halini koruma ve destekleme görevini üstlendiklerinden, bu dizide işlenen teknolojinin insanlar üzerindeki olası zararlarını değerlendirmek önemlidir. Cassandra’nın kontrolcü yapısı, özellikle psikolojik şiddet ve manipülasyon açısından ele alınabilir.
2) Mahremiyet ve Dijital Şiddet
Dizide, Cassandra adlı yapay zeka sistemi, aile bireylerinin özel hayatına sürekli bir müdahalede bulunur. Bu, mahremiyet ihlali ve dijital şiddet bağlamında incelenebilir. Sosyal Hizmet Uzmanları, teknoloji bağımlılığı, dijital gözetim ve mahremiyet ihlallerinin bireyler üzerindeki olumsuz etkilerini analiz eder. Özellikle çocuk ve gençlerin mahremiyet haklarının korunması, bu bağlamda önemli bir sosyal hizmet meselesidir.
3) Aile Dinamikleri ve Kontrol Mekanizmaları
Dizide, Cassandra’nın aile üzerindeki baskın etkisi, toksik kontrol mekanizmalarına bir örnek teşkil etmektedir. Aile içi ilişkilerde baskıcı unsurlar, bireylerin özgürlüğünü kısıtlayabilir ve ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebilir. Sosyal Hizmet Uzmanları, aile içi iletişim, sağlıklı sınırlar ve bireylerin özerkliğini destekleyen yaklaşımları savunur.
4) Yapay Zeka, Etik ve Sosyal Adalet
Sosyal hizmet, etik değerlere dayalı bir meslek olup, bireylerin haklarını savunma ve sosyal adaleti sağlama amacı güder. Cassandra dizisi, yapay zeka teknolojilerinin etik yönlerini tartışmaya açarak, sosyal hizmet alanında da önemli bir tartışma başlatır. Yapay zekanın etik dışı kullanımı, bireylerin özgür iradesini kısıtlama potansiyeli taşır ve bu durum insan hakları ihlali olarak değerlendirilebilir.
5) Teknoloji Bağımlılığı ve Ruh Sağlığı
Dizide, ailenin Cassandra’nın etkisine girmesi ve ona bağımlı hale gelmesi, teknoloji bağımlılığı kavramını gündeme getirmektedir. Sosyal Hizmet Uzmanları, teknoloji bağımlılığının bireyler üzerindeki etkilerini değerlendirirken, bu bağımlılığın psikososyal yönlerini ele alır. Teknolojinin sağlıklı kullanımı için farkındalık çalışmaları yapılması gereklidir.
Sonuç
Cassandra, bireyin özgürlüğü ile teknolojinin sınırları arasındaki hassas çizgiyi ustalıkla irdeleyen, toplumsal etik ve bireysel mahremiyet konularını sorgulatan çarpıcı bir yapımdır. Sosyal Hizmet Uzmanları açısından, dizinin sunduğu distopik gelecek tasviri; insan hakları, psikolojik iyilik hali ve dijital güvenlik ekseninde derinlemesine bir değerlendirme gerektirmektedir. Bireyin özgür iradesinin teknoloji karşısındaki kırılganlığı, etik normların sorgulanmasını zorunlu kılarken, dijital çağın beraberinde getirdiği sosyal adalet meseleleri de kaçınılmaz bir biçimde gündeme gelmektedir. Cassandra, sosyal hizmet alanında çalışan profesyonellere, teknoloji ve insan ilişkileri bağlamında yeni açılımlar sunarak, geleceğin toplumsal dinamiklerine dair önemli bir tartışma zemini hazırlamaktadır.