Mozart’ın Büyülü Şehri: Salzburg
Sizlere bu yazımda bayram tatilinde annemle beraber gitmiş olduğum Salzburg-Münih-Hallstatt rotamızdan bahsedeceğim. Annemle Hallstatt’ı bir belgeselde görmüştük ve görür görmez aşık olmuştuk. En yakın bayramda seyranda oraya gitmeliyiz dedik. Hallstatta en yakın nerden gidilir diye araştırınca da planımızda dahil olmayan sevimli küçük bir şehir olan Salzburg’u rotamıza ekleyip maceraya başladık…
Alp Dağalarının Eteklerinde Bir Küçük Şehir: Salzburg
Avusturyanın küçük bir şehri olan Salzburg, daracık sokakları, birbirine açılan meydanlarıyla, küçük ,sevimli cafeleri ve şehrin ortasında akan Salzac nehri ile gider gitmez sizi bambaşka bir atmosfere sokuveriyor .Tuz kalesi anlamına gelen bu şehir geçiminin büyük bir kısmını aslında şehirde bolca bulunan ve adından da anlaşılcağı üzere tuz madenlerine borçlu . Öncesinde batık ve önemsiz olan bu şehri, biraz burada doğup büyümüş Mozartı ön plana çıkartarak biraz da eski bakımsız evleri restore ederek turistlerin dikkatini çekmeye çalışılmış ve artık Salzburg da turistlerin akın ettiği şehirlerden biri oluvermiş.
Sağım solum Mozart!
Evet Mozart’ı o kadar öne plana çıkarmışlar ki, bu şehirde her şey Mozart’a çıkıyor. Mozart çikolatası , Mozart meydanı , Mozar cafe, ,Mozart restoranında yok efendim Mozart bifteği, Mozart şişi… anladık yahu ! Tamam Mozart sizin için çok önemli ama suyunu da çıkarmışsınız demeden de edemiyorum gördükçe. Kısaca Mozart isminin ekmeğini yiyorlar yılladır.Yalnız bir Salzburglu kafası ile düşünmeye çalışıyorum, haksız da sayılmazlar . Mozart’ımız burada doğmuş büyümüş etinden sütünden yararlanmayalım mı şimdi? Sonuç olarak o küçücük şehri doğru politikalarla nasıl güzelleştirmişler ve çekici hale getirmişler helal olsun diyip yazıma devam ediyorum.
Standartlaşmaya Hayır!
Öncelikle şehri turistlere hitap etmeye çalışırken şehrin o eski dokusunu hiç dokunmamışlar. Bunu en çok o meşhur ve Salzburg’un en keyifli sokağı olan Getreidegasse sokağı’nda gezerken anlıyorsunuz. Standartlaşmanın dibine vurmuş olan bu dünyada ve frenchise ın katı kurallarına rağmen sokağın her iki tarafındaki ünlü mağazaların tabelalarının orjinalliği ve güzelliğini görünce şehre olan saygınız artıyor. En çok da Zaranın tabelasını beğendim
Kahve zamanı!
Bir şehri anlamanın ve ruhunu içine çekebilmenin en güzel yollarından biri bana sorarsanız keyifli bir kafe bulup köşede bir yandan şehri izlerken bir yandan da gelen geçen insanları saatlerce incelemektir. Ee fika bizim için önemli demiştik en başta (Hala fika ne demek olduğunu bilmiyorsanız İsveç yazımı kaçırmışsınız Bkz: https://www.kooplog.com/2016/09/vikinglerin-ulkesi-isvec-10-maddede
Cafe Bazar bunun için biçilmiş bir kaftan ve benim favori kafem oldu orada. Salzac nehrine bakan bu kafede elinize buraya özgü olan Melange kahvenizi ve bir de yanına meyveli bir kek alın . Oh miis! Sizden keyiflisi yok .
Salzburg Ayaklarımın Altında : Salzburg Kalesi ( Hohensalzburg Fortress)
Salzburg’da yapılacak en güzel şeylerden biri Avrupa’nın bugüne kadar gelebilmiş en büyük ortaçağ kalelerinden biri olan Salzburg Kalesi’ne çıkmaktır.
Karşınıza çıkacak muhteşem manzaranın yanısıra kaleye çıkmak için dünyanın en eski sayılan o fünike hattını kullanmak da ayrı bir keyif veriyor insana.
( Kalenin orda Panaroma diye bir resturantı var, muhteşem manzaranın karşısında buranın özgü tatlısı apfelstrudel yemenizi tavsiye ederim)
Bahçemize bekleriz: Mirabell Bahçesi
Salzbug’da gezmesi keyifli yerlerden biri de Unesco’nun dünya mirasında yer alan bu barok bahçeyi gezmektir. Su fıskiyesinin dört bir yanını saran heykeller bahçeye girer girmez dikkat çeken öğelerden biri. Bu 4 heykel mitoljideki 4 farklı olayı sembol etmektedir. Aynı zamanda bu dört heykel 4 elementi simgelemektedir.
Birasız olmaz
Bi biranızı içmeden bu şehirden ayrılmam diyorsanız size Salzburg da üretilen kendine has bir tadı olan Stiegel birası’nı ikram edelim. İçimi yumuşak olan bu birayı her yerde bulmanız mümkün.
Dünyanın en güzel çikolatası: Mozartkugel
Çikolata bağımlısı biri olarak ortasında badem ezmesi bulunan bu çikolatalara tek kelime ile bayıldım. Çeşit çeşit şık ambalajları ile daha da çekici hale getirilen bu çikolatalar eşe dosta hediye götürmek için çok mantıklı bir seçim olabilir.( Giderseniz bana hediye edebilirsiniz, hayır demem yani :))
Bu arada bir rivayete göre bu çikolataların yuvarlak olma sebebi Mozart’ın bilardo oynamayı seviyor olmasıymış.
Salzburg Depresyon Şehri mi?
Salzburg’un Alp dağları arasında olması sebebi ile sıkça gri bulutlara maruz kalmaktadır. Ayrıca kışın hava – 25 lere kadar düşebiliyormuş. Ordayken şaşırdığım başka bir nokta, kafelerin çok erken saatlerde kapanıyor olması. Örneğin meydanların birinde annemle Tomaselli diye çok güzel bir kafede oturuyorduk. Tam köşede bulunan ve harika bir terası olan bu kafede tabiki akşamüstünü geçirmek istersiniz. Bir baktım saat 17.30 garson terasa kimseyi almamaya başladı gelenleri de geri döndürüyor .Siz keyiflerine düşkün insanlar diyin ama kesinlikle kendilerine ailelerine saygıları var . Erkenden kapatıyorlar bu güzelim meydandaki cafeleri ama bu sayede kendilerine , ailelerine çocuklarına vakit ayırabiliyorlar. Her şey de para değil ya…! Dimi ?
Türkler her yerde…
Salzburg’da Türklerle çok karşılaşabilirsiniz. Yolunuzu mu kaybettiniz ? Girin bir dönerciye ve Türkçe konuşun . Nitekim biz öyle yaptık. Otelimiz biraz uzaktaydı ve annemle kaybolmuştuk. Girdik bir kebabçıya ( Mozart Kebap House , şaşırmadınız dimi ? ) Karşımızda bir Erzincanlı abi . Sağolsun çok yardım etti bir de güzel dürüm ısmarladı bize , mis .
Yolunuz düşerse benden bu abiye selam söyleyin ve döneri de cidden çok güzeldi tavsiye ederim.
Bu İçeriği Okuduğunuz için Önerdiğimiz İçerikler:
- Avusturya’nun Küçük ve Şirin Masal Köyü: Hallstatt
- Yedi Tepeli Şehir: Lizbon
- Vikinglerin Ülkesi: İsveç
İlginizi Çekebilecek Faydalı Bağlantılar: