Rob Reiner yönetmenliğindeki The Magic of Belle Isle , tek oyuncunun omuzlarına emanet edilmiş , güzel bir mekanda çekilmiş dingin ve sade bir film. Hayal gücünün nasıl bir şey olduğunu anımsamak isteyenler için tavsiye edilebilecek bir film. Hatta ailecek izlenebilecek güzel diyaloglar içeren keyifli bir seyirlik.
Başrolde Morgan Freeman ‘ın rol aldığı bu filmde Morgan Freeman yine oyunculuk hünerini göstermiş ve gerçekten de kendini izleten bir film ortaya çıkmış.
Ünlü aktör Morgan Freeman sinema tarihinin en romantik en başarılı , güven veren , işi bilen profesyonel oyuncusudur. Zeki oyuncu Morgan Freeman , erdem ve deneyimin de sembolüdür bir nevi.
Duygularını yalnızca jest ve mimikleriyle değil bütün her şeyiyle, yaşayarak hissettirir izleyiciye . Ses tonu kat-i ve kekremsi olan Freeman , senaryoyu en muazzam haliyle izleyiciye sunabilen bir yetenek abidesidir. Ayrıca birçok ödül almıştır. Bunlardan bazıları : en iyi yardımcı erkek oyuncu olma dalında 2005 Oscar ödülü başta olmak üzere birçok ödüle layık görüldü.
Aldığı ödüllerle yeteneğini tescilleyen Freeman , 1 Haziran 1937 ded Clarkslade , Missisippi’de dünyaya geldi. İlk oyunculuk deneyimini 8 yaşındayken okulun oyunu için başrol verildiğinde yaşadı. 12 yaşında bir drama yarışmasında birinci olduktan sonra yeteneğinin ilk ışıkları kendini gösterdi ve ilk kez 1964 yapımı The Pawnbroker filminde görüldü.
Freeman ‘ın seksenlerinin ortalarına kadar oynadığı roller, canlandırdığı babacan ve bilge bir karakterle anılmasına yol açtı.
Morgan Freeman bu filmde Monte isimli , tekerlekli sandalyeye mahkum ünlü bir yazarı canlandırıyor. Monte eşinin ölmesi üzerine hayata küsüyor ve yazmayı bırakıyor. Alkol bağımlısı yaşlı ve huysuz Monte yazamama krizlerine giriyor ve kendini eski hayatını irdelemek üzere şehirden uzak bir yer olan Isle’a gidiyor. İntihar etme arzusuyla giden ve burada kalmaya karar veren Monte komşusu Charlotte ve 3 kızıyla tanışıyor. Onlarla birlikte intihar etmeyi bir kenara bırakıp yeniden yazmaya başlıyor. En iyi vahşi batı romanının yazarı olan Monte yeniden eline kalem alıyor. Bu sayede alkolik , huysuz, ihtiyar Monte’nin hayatı değişmeye başlıyor…