Hepinize merhabalar değerli okuyucularım, umarım hepiniz iyisinizdir. Uzun bir aradan tekrar sizlerle bir arada olmak harika!
Yazıma sizlere şöyle bir soru sorarak başlamak istiyorum;
O değerli vaktinizi bugün size gerçekten iyi gelecek ve sizin daha iyi bir versiyonunuzun oluşumuna hizmet edecek neye ayıracaksınız? Ben yazımı yazarken sizlerin de bu sorunun cevabını düşünmenizi istiyorum. Tabii dilerseniz benimle de paylaşabilirsiniz:)
Yaptığım gözlemlerime dayanarak şunu üzülerek söylemeliyim ki bize verilen kıymetli hazinemizin yani zamanımızın kıymetini ne yazık ki bilmiyoruz. Bu yüzden de böyle bir yazı yazma ihtiyacı hissettim, Umarım yazım sizlere faydalı olur.
Ortaokul yıllarımda iken benim içinde zamanın pek bir önemi yoktu daha doğrusu zamanın bizim için verilen en kıymetli hazine olduğunun farkında bile değildim. Sanki her günüm aynı gibiydi ve yaşam çok sıkıcı geliyordu. Ta ki hayatımda bir şeylerin farkına varmaya başlayıncaya kadar…
Lise yıllarımdan itibaren aslında zamanın ne kadar kıymetli olduğunu ve bize verilen bu kıymetli hazineyi en verimli şekilde kullanmam gerektiğini fark ettim ve değişim, dönüşüm yolculuğuma işte o zaman başlamıştım. İlk başlarda bu duruma alışmak zor gelmişti yani hayatımı planlama konusunda biraz zorlanıyordum ama zamanla bu durumları aşmayı başardım. Ve zamanımı dolu dolu geçirmeye başlayınca, yeni şeyler öğrenmeye başlayınca kendimi çok huzurlu ve yaşam kalitem artmış gibi hissediyordum bu da tabii ki özgüvenimi olumlu yönde etkiliyordu.
Ben zamanımı bol bol kitap okuyarak, eğitimlere katılarak, yeni insanlar tanıyarak , yeni yerler keşfederek geçiriyorum. Mesela dün doğa ile iç içe bol oksijen alarak yürüyüş yapmaya zaman ayırdım şu anda ise yazı yazıyorum ve kendimi inanılmaz derecede huzurlu hissediyorum.
Sizlerin de zamanınızın kıymetini bilerek, mutlu olacağınız şekilde yaşamanız dileklerimle 🙂
Kendinize çok ama çok iyi bakın sağlıklı günlerde buluşabilmek dileklerimle, bir sonraki yazımda görüşmek üzere…