Tammy’nin gözlerindeki ışık bir anlığına karardı.
Beni kurtardığın için teşekkürler. Önce ben gidiyorum. “Shiloh ayağa kalktı. Yaraları henüz iyileşmemişti ama elinden geldiğince yumuşak bir şekilde yürümeye çalıştı.
Tammy sırtına boş boş baktı, gözleri kırmızı.
Ama tek kelime etmedi.
Shiloh gittikten sonra Eliza azarladı, “Ağabey, bak! Senden hiç hoşlanmıyor!”
Tammy aniden ayağa kalktı ve “Benden hoşlanmadığını kim söylüyor?” Dedi.
Eliza’nın ifadesi, “kimseyi sevmediğini söylediğini duymadınız mı?”
“Ben bir insan mıyım? Ben insan mıyım?” Tammy, “Ben bir ejderhayım, tamam mı ?!”
Gri fare ve Eliza aynı anda gözlerini devirdi: Kendini kandırıyorsun !!
“Shiloh! Duydun mu? Ejderha, Pip Krallığı’nın prensesini yine kaptı !! ”
Shiloh kılıcını parlatırken durakladı. Kayıtsızca konuştu, “Henüz kimse gitmedi mi?”
“Sanmıyorum. Bu sefer gidiyor musun?”
“… Hayır.”
Tammy’nin kız kardeşi Eliza muhtemelen iki gün içinde saraya zarar görmeden dönecekti.
Üçüncü günde.
“Shiloh! Bir şövalye oraya gitti ama geri dönmedi !! ”
“Shiloh! İki şövalye daha gitti ve geri dönmedi! ”
Aman Tanrım, Shiloh! Beş at gitti ve geri dönmedi !! ”
“Shiloh, diyorlar ki ejderhanın tüm bu şövalyeleri öldürdüğünü …
Xilan Krallığında bu üç muhafızı nasıl öldürdü … ”
“Shiloh, ben ejderhayı öldüreceğim ve prensesi kurtaracağım …
Diğer on bir şövalyeyle birlikte… Kesinlikle başarılı olacağız !! ”
Shiloh sonunda yukarı baktı. Bir an sessiz kaldı, sonra yavaşça ağzını açtı, “… seninle geleceğim” dedi.
On iki şövalye… Tammy için biraz endişeliydi.
Tammy’yi çok iyi tanıyordu ve Tammy’nin şövalyeleri gerçekten öldürmeyeceğini biliyordu ama korkuyordu.
On iki şövalye. Ya Tammy onlarla baş edemezse?
O aptal, insanları öldürmekten kaçınmak için kendine zarar verebilir.
Korkularının tamamen gereksiz olduğu ortaya çıktı.
Mağaranın girişine yerleştirilmiş düzinelerce Pip Kingdom muhafızı gördü. Gardiyanlar geldiklerini fark ettiklerinde hemen öne çıktılar ve etraflarını sardılar.
Muhafızın kaptanı çıktı ve “Kral, prensesi kurtarmak için içten dileklerinizi anlıyor. Prensesin gelecekteki mutluluğu uğruna, Kral hepinizin Prens Consort pozisyonu için turnuvaya katılabileceğinizi umuyor.
Millet, lütfen bu tarafa gelin … ”
Bunu duyan Shiloh, Tammy’nin iyi olacağını biliyordu, bu yüzden geldiği yoldan yürümek için arkasını döndü.
“Efendim Knight, lütfen biraz bekleyin. Kralın Prens Consort için yaptığı gizli turnuva meselesinin dışarı sızmasını önlemek için şimdilik ayrılamazsınız. İşbirliğiniz için teşekkür ederiz.”
Shiloh kaşlarını çattı ve sadece onları takip edip ilerleyebildi.
Ah, doğru. Hepinizden hâlâ sorulacak bir şey daha var. Aranızda Shiloh adında biri var mı? ”
Yanındaki şövalye onu dışarı itti, “Hey, Shiloh, seni arıyorlar!”
Shiloh, muhafız kaptanını mağaraya kadar takip etti.
Muhafız kaptan son derece saygılı bir tavır sergiledi, “Sonunda geldin. Hala gelmeseydin, şövalyeleri beslemek için yeterli yiyeceğimiz olmazdı …”
Mağaraya vardıklarında, nöbetçi kaptan geri çekildi.
Shiloh sadece kara gözlü, siyah saçlı, belirgin özellikli bir genç gördü.
Genç Shiloh’u fark etti ve gözleri birden parladı. Elindeki şeyleri bir kenara fırlattı ve hiçbir uyarıda bulunmadan üzerine atladı.
