San junipero… İnsanlar tarafından yüksek teknoloji ile yaratılan yapay bir cennet…
Kutsal kitaplardaki cennet gibi. Cennetten tek farkı var: Dünyadayken San Junipero’yu haftada bir gün 5 saatliğine deneme imkanı var.
Yani düşünsenize hayattayken cenneti deneme fırsatı.. keşke Tanrı da böyle bir fırsatı bize sunsaydı.. Anlaşılan Tanrı’nın aklına gelmeyen fikir Charlie Brooker’ın aklına gelmiş 🙂
San junipero’da dini, ahlaki, hukuki yasaklar yok. Dert ve tasa yok.
San junipero’da acı ve ölüm yok, sonsuza kadar yaşam var.
San junipero.. anılar dünyası…
San juniperoyu biraz anlattıktan sonra şimdi bölümün konusuna geçelim:
Bu bölümde ağırlıklı olarak yüksek teknoloojiyle yaratılan cennet (san junipero), eşcinsellik ve ötenazi konuları irdelenmiş.
Ana karakterlerimiz KELLY ve YORKİE.
Kelly ve Yorkie eşcinsel iki kadın.
Kelly normal hayatta 80 yaşlarında, huzurevinde yaşayan, 49 yıllık bir evlilik geçiren, 1 çocuğu olan, dul bir kadın.
Yorkie ise 21 yaşında, eşcinsel, ailesi aşırı muhafazakar olan bir kadın. 21 yaşında ailesine eşcinsel olduğunu söyledikten sonra ailesi ile büyük bir tartışma yaşamış ve trafik kazası geçirmiş. Normal hayatta şuan 80 yaşlarında felçli yatalak bir kadın.
Kelly ve Yorkie San junipero’da bir barda tanışır. İkisi de yirmili yaşlarındadır. Kelly uzun zamandır haftada bir gün cumartesi günü 5 saatliğine makine ile San Juniperoya gelir. Yorkie ise ilk defa San Junipero’ya gelmiştir daha doğrusu denemiştir. Yorkie ve Kelly ilk tanışmada birbirlerinden hoşlanmışlardır. Sonraki haftalarda kendilerini engelleyecek herhangi bir yasak olmadığı için birbirleriyle yatmışlardır.
Bölümün ilerleyen dakikalarında Kelly’ i ve Yorkie’yi karşılıklı konuşmalarından biraz daha tanıyoruz.
Kelly, çocuğunu, 39 yaşındayken kaybediyor. Çocuğu öldüğünde sebebini söylemiyor ama tahminimce çocuğu öldüğü zaman böyle bir teknoloji olmadığından çocuğu bu teknolojiden faydalanamıyor ve diğer tarafa yani ahirete gidiyor. San juniperoya gidemiyor. İki yıl önce de kocası Richard ölüyor. Ricahard’ın San junipero’ya geçme şansı vardı ama Richard kabul etmiyor. O da diğer tarafa gidiyor.
Kim kabul etmek istemez ki? Kızı San Junipero’ya geçemediği için geçmiyor. Kızım yanımda olmazsa cennete olsam ne yazar misali..
Yorkie ise yatalak, felçli. İyi kalpli doktor greg ile nişanlı. Onunla nişanlanmasının sebebi ötenaziye getirilen güvenlik önlemlerini daha kolay aşmak için. Aslında bence doktor greg makine ile San juniperoya geçip yorkie ile orda konuşup isterse kendisi ile nişanlanabileceğini böylece rahatlıkla ötenaziyi gerçekleştirebileceklerini söylemiştir. Yoksa öbür türlü felçli Yorkie ile nasıl iletişim kurabilir ki ? Neyse Yorkie nin ailesi aşırı dinci demiştik. Aşırı dinci oldukları için ötenaziye kesinlikle karşı çıkıyorlar. Aile izin vermeyince ötenazi olamıyor Yorkie. Yani ölemiyor.
Peki neden ölmek istiyor Yorkie? Çünkü hayattaki hasta veya yaşlı insanların bu makineyi kullanma süreleri yani San Junipero’da kalma süreleri sınırlı. Haftada bir gün beş saatliğine demiştik. Eğer San Junipero’da yaşamayı kabul ederse ve ölürse sonsuza kadar kesintisiz bir şekilde orda yaşayacak, San Juniperoya yerleşecek de ondan ölmek istiyor.
Peki devlet neden ötenaziyi zorlaştırıyor?
İnsanlar san juniperoya sadece sevdikleri orada diye geçmeye çalışmasın diye ötenaziyi zorlaştırıyor.
Dizinin bu bölümünde bu tür konular irdelendiği gibi SAN JUNİPERO’da yaşamanın getirceği sorunları ve felsefi soruları sormayı da unutmuyorlar:
“Her şeyin önemsiz olduğu bir yerde sonsuza dek kalmak mı istiyorsun ? Wes gibi mi olmak istiyorsun ? Bataklıktaki tüm o sikikler gibi mi ?”
(Wes bildiğiniz kadıköy tayfası.. bataklığı da rockçıların habitatı gibi bir yer hayal edin)
Ah insanoğlu bugünkü seviyeye hep önce hayal ederek gelmedi mi ? Elbet bir gün başaracağız.
