ilginçtir, her düzeltebilirim sandığımda eskisinden daha kötü durumda olduğumu fark edememişim. kazanda kaynarken gözümün önünde beyaz ışığın belirmesi gerekti çok geç olduğunu anlamak için. kendi gerçeklerime iki gözüm yuvalarından işkenceyle çıkarılmış gibi bir körlükle yaklaşmışım hep.
ama batık ruhlar böyledir. eğer ruhun batıksa ne annenin duası ne karşına çıkan iyi insanlar ne terapistin ne de paran kurtarabilir seni. toprağa karışıp çürüyüp yok olacaksındır en yakın zamanda. bir süre sonra ciğerlerini zorlayan içini ele geçiren o kara delik dışında da büyümeye başlar. hayatın anlamsız koca bir truman show, içinse çürümüş bir meyve gibi hayal kırıklığıdır. ne zaman aynaya baksan bir önceki gün koca bir özlemdir, yaşadığın hiçbir andan keyif almasan da yaşanmamışlıkların verdiği ağırlık aşağı çeker gözyaşlarını.
ama kaderdir en nihayetinde batık ruhluluk. değiştiremezsin ve kötü hissetmen bile gerekmez senin sorumluluğunda hiç olmamıştır. sadece adaletsizliğin seni bir kukla yapmasının öfkesiyle birkaç küfür savuşturursun ve yine de yaşarsın. üç maymunsundur sen, kaynayan kurbağasındır, ouroborossundur beyaz ışığı görene dek.