BİR ÖMÜR SEVMEK

Hep özenmişimdir birbirlerini bir insanın ömrü kadar uzun bir süre sevip, bütünleşebilen, birlikte yaşlanan çiftlere. Ne zaman yolda birbirlerine destek olarak yürüyen ihtiyar bir çift görsem, özenerek bakarım. Veya kafa dengi çiftlerin birlikte gezilere gitmesi, tiyatroya ve konserlere giderek beraber zaman geçirmeleri güzel gelir. Bazı insanların yaşam süresi kadar uzun bir süreyi birlikte geçirebilmiş olmaları ne kadar güzel. Damarları belirginleşmiş, titreyen elleri ve artık eski gücünü yitirmiş, ağrıyan bacakları, duyma zorluğu çeken kulaklarına rağmen kadının eşine, adamın karısına destek olmaya çalışarak yürümeleri kadar güzel bir aşk tablosu olabilir mi? Bastonlarından güç alan iki yaşlı insan. Halen birbirlerinin ellerini tutuyorlar. Onlar için bu dünyada eşlerinden daha güzel, daha iyi, daha mükemmel insan yok. Başka kadın ya da erkekleri tanımamış, merak da etmemişler. Aradıkları tüm özellikleri birbirlerinde bulduklarına inanmışlar. Seneler içinde de birbirlerine benzemişler zaten. İkisi de aynı zevke sahip olmaya başlamış, ikisi de birlikte zaman geçirirken hoşlandıkları şeyleri yapmaya alışmışlar. O kadar çok ‘diğeri’ne benzemişler ki, artık biri ne düşünüyor, ne seviyor, ne yapmak istiyorsa diğeri de aynı şeyi istiyor oluyor yaşlı çiftler.

Öylesine diğeri olabilmişken, bir ömür sevmişken birinin vefatı ile diğerinin de hayatı sonlanmış gibi oluyor. Bir süre sonra eşi olmadan yaşayamadan diğer yaşlı da eşinin ardından ölüyor. Ne bu dünyada ne de diğerinde birbirlerini yalnız bırakmak istemiyorlar. Kopamıyorlar. Hayat bile onları ayrı koyamıyor ve isteklerini yerine getirip, diğer dünyada buluşturuyor.

Onlarca yıl birbirlerinin gözlerine bakmış, üzerlerine düşen eşlik görevlerini yerine getirmiş, evlatlar büyütmüş, sıcak-soğuk, iyi –kötü, mutlu- sorunlu bir sürü durumu birlikte yaşamış, zorlukları birbirlerinden güç alarak atlatmışlardır. O kadar çok karşısındaki insana karışmıştır ki yaşlı insan, onun canının yarısı, aort damarı, nefesi, kanı diğer yarısı gibi olmuştur. O olmadan yaşayamayacağını bilir. Başkalarını hiçbir zaman istememiştir, O yokken de istemez. Onsuz yaşamı, yaşamaktan saymaz birlikte yaşlananlar.

Paylaşılmış onca anının ardından ellerini, gözlerini ölüm ayırsa da onlar birbirlerine kavuşmak için bu dünyaya peş peşe veda ederler.

 Ne oldu onlara? Son sevenler ve sevilenlerden sonra ne oldu o güzel insanlara?

Bir ömür boyu sevilen ne kaldı bu yıllara?

Dans Eden Kelimeler
Bale Sanatçısı, yönetmen Kağan Can Odabaşı ile eşi Editör, kitap yazarı Ayşegül Toker Odabaşı olarak yaşadıklarımızı, yaşam denen sahnede karşımıza çıkanları sizlerle paylaşmak istiyoruz.(Böyle diyerek başladık ama maalesef ben Ayşegül, tek başıma sürdürmek zorundayım. Eşim artık bu boyutta değil.)
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
UNUTULAN SÖZLER
Sonraki
İsterdim

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.