Nefes alış verişlerimi kontrol etmeye çalışıyordum. Hiçbir zaman kapalı yer korkusu olan insanlardan olmasam da, saatlerdir kilit altında kalmak kontrol edilemeyen bir korkuya dönüşmüştü. ”Mahvoldum! Mahvoldum! Hayır mahvolmadın sadece nefes almaya devam et! Plana sadık kal! Sadece 4-5 saat kaybetmiş olmalısın! Buradan çıkmayı başaracaksın ve motosikletine binip siktir olup gideceksin sadece nefes al Asrın!” deyip duruyordum. Dizlerime doğru eğildim, ellerimi dizlerimin üzerine koyup diyaframımı sıkıştırdım. Doğru nefes alma pozisyonu buydu. Ya da bu değildi. Kiler artık olduğundan daha karanlık geliyordu gözüme . Aklım karmakarışıktı. Yeni bir panik dalgası çökecekti ki tekrar kapıya vurulma sesleri duydum…
”Asrın Hanım! Asrın Eryılmaz!! Asrın Hanım!” Ali Amca… Canım Ali Amcam, polisle birlikte geri dönmüş olmalıydı. Hayatım boyunca bir daha çıkaramayacağım kadar yüksek sesle bağırmaya haykırmaya başladım. Beni duyun! Beni duyun buradayım! Beni duyun! Gene sessizlik.. Polis vazgeçer miydi? Hayır hayır kesinlikle polis vazgeçmezdi. ”Tamam kapıyı açmıyorlar, rahatsız etmeyelim” diyenden polis olmazdı. Polisler, oldukça rutin durumlarda dahi paranoyakça düşünmek üzerine eğitim alıyorlar. Bir tür hap katıyorlardı yemeklerine.. ”Paranoyakça düşünme hapı”. Yolda sakince yürüyen bir kadın asla normal bir kadın olamazdı bir polis için. Paranoyak oldukları için mi polislik mülakatlarını geçebiliyorlar yoksa polis oldukları için mi paranoyaklaşıyorlardı, asla çözemezsiniz. Polisler sikimde bile değil, yeter ki şu kapıyı açın! Ya gelen polis değilse?
Kapı kolunun düşme sesi. Bana o an trilyonları verseniz bu sesi duyduğum anki kadar mutlu edemezdiniz. Ve işte, ardından gelen kapının açılma sesi. Kısa bir sessizlik.. Salonu izleyen birkaç çift göz.. Tabii ki salonda değilim ulan girsenize içeri! Beni yemek yaparken mi bulmayı umuyordunuz!
Adımların sesi. Birkaç tane adamın adım atmasının sesi. O an fark ettim ki kadın adımlarıyla erkek adımlarının sesleri farklı. Tik tik, kadın. Tak tak, erkek..Ayakkabıdan kaynaklı bir durum değil bu. ”Ben görünürüm” ve ”Ben görünmez olmalıyım” ın farkıydı.
İşte geliyorlar! ”Memur Bey! Polisler! Ali Amca kilerdeyim! Ali Amca! Buradayım”
Ve işte ilk ışığın gözlerimi alması. Beni buldular.