Adalet ve Kalkınma Partisi;
3 Kasım 2002’de iş başına geldiğinde toplumda bir büyük yıkım, yılgınlık, ve siyasetçilerden bezginlik var idi.
Türkiye’nin şuan için gerçekten de hâlihazırda ihtiyaç duyduğu yönetim sistemi, “Başkanlık Modeli” midir?
Esasında, o kadar çok eleştirilmesine rağmen parlamenter demokratik rejim, ülkemizde gayet güzel uygulanmakta.
Parlamenter demokratik rejimin eksiği nedir?
- Yönetimde istikrar mı sağlanamıyor?
- Temsilde adalet mi tesis edilemiyor?
O vakit siyasete soyunmuş kişiler, kendilerini daha iyi ifade edecek bir siyasal üslûp geliştirmelidir.
Topluma/halka daha fazla önem verilmeli, toplumun ihtiyaçları öncüllenmelidir.
Demokrasi, sadece kelamını ikrar etmekle olmuyor. Demokrasi dediğimiz politik enstrüman fedakârlık istiyor.
Demokrasi, toplum tarafından içselleştirilmelidir. Demokrasiyi, sadece sandık ve oylama faaliyetlerinden ibaret zanneden bir toplumsal kitle ile daha iyi bir demokratik hayat hedeflenemez.
Demokrasi, karşılıklı saygıyı gerektirir. Toplumun farklı kesimlerinde konumlanmış farklı ideoloji ve yaşam tarzına sahip insan toplulukları, her şeyden önce birbirlerine saygı göstermeyi öğrenmelidir.
Demokrasiyi sadece cilalı kelimelerle veya süslü cümlelerle tanımlayarak, demokrasi güzellemeleri yaparak, istenilen hedefe ulaşamayız.