Bir Eğitim Yılı Daha Biterken

İki eğitim yılını üzücü bir şekilde bitirdik.

Corona en büyük zararı çocuklarımıza veriyor.

Eğitim camiası elinden geleni yapsa da uzaktan bu kadar oluyor.

Okul sadece öğrenilen bir yer değil. Sosyalleşmenin gerçekleştiği bir yaşam alanı. Çocuklarımız etkileşimi, iletişimi, paylaşmayı, kavga etmeyi, barışmayı, oynamayı öğreniyorlar.

Ancak iki yıldır hepsinden uzaktalar. Herkes kendi odasından dünyaya açılan ekran ile yaşayıp durdu.

Ara ara gelinen okul, öğretmenlerin çabası istenen sonuçları veremez. Yetişkin eğitimleri için uzaktan eğitim kullanılabilir ancak çocuklarımızın bir arada etkileşimde bulunmaları gerekiyor. Ekranlar onların zihinlerini esir alıyor.

Yaşayarak, yaparak öğrenme yerini tam bir izleyiciliğe terk ediyor.

Hitap ettiğimiz kuşakları tanımalıyız. Biz eski kuşaklar ezberden gidiyoruz. Beklentilerimiz bizim bildiklerimize göre gerçekleşiyor. Yeni kuşaklar bizlerden de koptular. Corona buna çok yardımcı oldu.

Yeni eğitim yılında öğrencilerimiz geldiklerinde ne ile karşılaşacağız bilmiyoruz. Yine ezberden mi gideceğiz yoksa derinleşen bu kuşaklar arası farkların çatışmalarının derinleşmesini engellemeyi başaracak mıyız? Yeni sorunlarımız olacak diye düşünüyorum.

Eğitim camiasının corona ile başa çıkma çabası saygıyı hak ediyor ama bu çaba arzu edilen sonuçlara bizleri ulaştırıyor diyemeyiz.

O halde eski yöntemler, eski bakış açılarımız işe yaramayacak. Eğitime ve kuşakların beklentilerine yeniden bakmamız gerekiyor. Ne yapmalıyız sorusunu kendimize bu yıl biterken sormalıyız. Sorunun cevabını da vermeliyiz. Üstelik bütün teorik yaklaşımları aşıp uygulamanın içine direk dalmalıyız.

Bütün bu cümleleri kurarken de düşünüyorum. Ne demek bunlar? Ne yapılabilir, ne olabilir? Zihnimde bölük pörçük bir şeyler var. Belki görev yaptığım okula yetebilir. Ama bir ülkeden bahsediyorum. Bütün geleceğimizden bahsediyorum. Gerçekten yardıma ihtiyacımız var. Toplum olarak yardıma ihtiyacımız var. Eğitimciler bir şeyleri daha kolay aşabilirler, biz aşarsak, toplumumuzun, gençlerimizin aşmasına daha kolay yardımcı olabilme şansına sahip oluruz.

ey yazın…

Suat Acar
Tarihçi Başöğretmen Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Uzmanı Eskiçağ Tarihi uzmanı
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
İstanbul'a susuyorum…

İstanbul'a susuyorum…

Sonraki
Kaktüs Bakımı Rehberi: Nasıl Yapılır, Nelere Dikkat Edilmeli?
Kaktüs Bakımı Rehberi: Nasıl Yapılır, Nelere Dikkat Edilmeli?

Kaktüs Bakımı Rehberi: Nasıl Yapılır, Nelere Dikkat Edilmeli?

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.