Hayat başlı başına muammadır. Bilinmezlerle doludur. Belki ortalama insan ömrü 60-80 yıl desek (özel durumlar hariç) oksijenin zehirli bir gaz olduğunu düşünebiliriz ama nefes almama gibi bir şansımız yok.Buna rağmen nefes almaya devam ediyorsak,kendimiz için büyük bir fedakarlıkta bulunuyorsak aynı şekilde pes etmek kitabımızda olmamalıdır.
Her birimizin yüreğinde gül açıyor doğduğumuz andan itibaren. Dikeni çok kez batsa da elimize,uğrunda akacak kanı durdurmalıyız. Şayet gelirse sonbahar,solarsa gül;solar ruh,solar beden. Hızlı adımlarla yürünen uçurumun sonuna geldiyseniz aklınıza şu satırlarım gelsin;”Umut heves gibidir,gelip geçidir.Varolan bunu kaybetmemektir.”.
Güneş hiç korkmadı hep karanlık olacak diye. Ayrıca güneş pes etmedi bir gün batıdan doğup doğudan batacak diye doğmaktan.
Bizlerde pes etmemeliyiz. Şu an gece olabilir ama güneşimiz doğduğunda biz karanlıktan değil karanlık bizden korkacak.
Kaybettiğimizi düşünenlere gelirsek…
Elimizde zafer bayraklarıyla dimdik bir vaziyette tabirinizle kaybedenlerin en güzeli olduk. Siz büsbütün kaybedenlersiniz.