Bilginin yayılmasının bu kadar hızlı olduğu, devasa mesafeleri elimize sığan cihazlarla geçebildiğimiz bu günler, “Teknolojinin daha ötesi olmaz herhalde” dediğimiz yerde ilerlemesiyle geçiyor. Artık çocukların doğduklarında içine girdikleri dünya bu girdileri öğrenmelerini, benimsemelerini kolay şekilde sağlıyor. Bu olaylar silsilesi bize hayatın her alanında yenilikler getirirken yaşadığımız zor zamanlar da bizi yeni ilgi alanlarına itti. Bunlardan biri olan robotik kodlama da zaten çocuklarımızın içine doğdukları dünyanın getirilerini çok daha verimli kullanabilecekleri şekilde verirken bunun yanında: Motor becerilerini geliştirip fiziksel aktivitelerde kolaylık sağlayarak, algoritma ve analitik düşünme mantığını onlara öğretip hayatımızda duygularımız ve sezgilerimizinde yardımıyla bize yol bulmayı sağlayan aklımızın çok daha tutarlı, doğru bir yola girmesini sağlayarak; problem çözme becerisini katıp hayatta karşılaştıkları sıkıntıları en az eforu sarf edip en fazla karla çıkmalarına ve hızlı şekilde çözüm üretmelerine yardımcı oluyor.
Bunları her zaman okusam, görsem hatta hissetsem dahi çağımızın ve özel olarak robotik kodlamanın bütününde naçizane küçükte olsa bir rol alacağımı hiç düşünmemiştim. Teknolojiye her zaman ilgim vardı ama bir direnci direnç tahtasına bağlayıp üstüne bir de ledi onlarla birleştirip onu yakabileceğimi hiç düşünmemiştim. İnsanın bir işe başlayıp tamamlaması, öğrendiği bilgileri uygulaması o kadar güzel bir his ki.
Ben eğitimimi Scratch, MBlock ve Arduino olarak aldım. Scratch programı kısaca oyun üretme ve animasyon için kullanılan bir program. Tahmin edebileceğiniz gibi çok eğlenceli. Seçtiğiniz kuklaya kodlar girerek istediğinizi yaptırabiliyorsunuz. Koşabilir, uçabilir, zıplayabilir hatta ve hatta kedinize fare yakalatıp bir oyun tasarlayabilirsiniz. Mblock ise yazdığınız işlemleri arduinonuza yollayıp yaptırmak istediğiniz şeyleri fiziksel dünyada gerçekleştirirken size yardımcı olan bir aracı site.
Benim yolculuğum az rastlanır bir başlangıç hikayesi ile başlamadı. İnternette gördüğüm bir reklamın, bu zor zamanlarda ki yenilikleri arama hissim ve hayatımın içinde hep olan teknoloji ilgisiyle harmanlanması sonucu yolculuğuma başladım. Hepimizin duyduğu robotik kodlama hakkında yüzeysel bir fikrim vardı. Oğlum ve onun arkadaşlarından gözlemlediğim kadarıyla çocuklar için eğlenceli ve analitik düşünme becerisini katan bu yeni yola çıkma kararını verdim.Bu yolculukta sadece bir anne olarak izleyici kalmak yerine işin mutfağında olup bunu erişebildiğim kadar çocuğa yaymak istediğime karar verdim ve robotik kodlama eğitimine katıldım. Başta hiç deneyimim olmadığı bu konuda yeni bir şey öğrenecek olmak beni oldukça kaygılandırdı. Duygularım hakiki olsalar bile bunlara erişilecek yolun çok uzun ve zorlu bir öğrenme süreci olması ister istemez beni bu hisse itti. Ardından derslerin başlaması ve kendimin bu konularla ilgili daha yoğun araştırma yapmam üstüne, olayın hepsi beni heyecanlandırdı. Hiçbir şey yapamazsam oğlumla beraber yaparız ve en azından ona bunları katıp yardımcı olurum diye düşündüm.
Bütün olarak baktığımda yeni projeler deneyerek aklımı daha verimli kullandığımı daha da önemlisi kendimi daha iyi hissettiğim için belki bu yazı ve devamında gelecek olan seri ile birilerine bir işaret verir ve onlarda benim gibi daha iyi hissedebilirler diye bunları yazmaya karar verdim. Daha “normal”, daha sağlıklı, mutlu yarınlarda görüşmek dileğiyle.
Robotik günler diliyorum.