Bir Anadolu Efsanesi ve Netflix: Şahmaran

Kaynak belirtilmedi
Spoilersızdır.

Efsaneleri, mitolojiyi seven birisi olarak Netflix gibi bir platformda anadolu efsanesi ile ilgili bir dizi çekilmesi beni gerçekten sevindirdi. 

Yıllardır Şahmaran hikayesini kullandılar ya da kullanmaya çalıştılar. Şu zamana kadar hakkını verebilen çıkmadı. Peki Netflix hakkını verebildi mi?

Efsaneyi bilmiyorsanız araştırıp okumanızı öneririm. Fantastik, merak uyandırıcı bir efsane olmasının yanında aşk ve insan hakkında düşündüren bir efsane. (Efsaneyi öğrenmek isteyenler için çok sevdiğim bir podcast bölümünü paylaşacağım yazının sonunda!)

Benim için izlenebilir kategorisinde bir dizi oldu. Benim hayallerimdeki Şahmaran’ı bana verdi diyemem şimdilik ama umudumu daha kesmedim bu diziden. İkinci sezonu çııktığında kesinlikle izlerim.

Oyunculuklar

Oyunculuk odaklıdan ziyade hikaye ve olay akışına odaklı bir blog yazısı olacak olsa da iki yıldır tiyator kulübünde aktif rol alıp oyunculuklar hakkında bir şey demeden geçemeyeceğim. Birkaç karakter hariç oyunculukları beğendim. Favorim Ebru Özkan oldu. Umarım kendisini ikinci sezonda daha fazla izleyebilirim.

“Şu koca dünyada her yaratığı boyunduruğuna sokar da insan kendine söz geçiremez. Çünkü akıl bilmez ama kalp kime akacağını, kime teslim olacağını gayet iyi bilir.”

Alametler ve Hikayenin Başlangıcı

Hikayemiz Şahsu’nun dedesiyle konuştuğu sahneyle başlıyor. İnsanların kendilerine benzerse karşı taraf sevmeye meyillidirler. Şahsu’yu sevmek, anlamak benim için hiç zor olmadı diyebilirim. Dedesini bulmak isteyen Şahsu’nun ne şanstır ki dedesine yakın bir yerde üniversite de iş teklifi alması ne tesadüf diyorsunuz. Sonrasında yaşanan alametler, tesadüflerden sonra bu unutuluyor bile. Alametler demişken son alamette yüreğim ağzımda izledim. (Yazar, burada bu yazının spoilersız bir yazı olması için çok uğraşıyor.)

Şahsu ve Annesi

Şahsu karakterinin işlenmesinde en önemli adımlardan biri annesinin hikayesiydi. Bir psikologdan duymuştum. “En büyük kız çocuk ile anne arasındaki bağ dünyadaki en derin bağdır.” diyordu. Kaderlerinin ne kadar birbirine bağlı olduğunu gördüğünüzde bu cümleyi hatırlarsınız.

Aşk

Şahsu ve Maran arasında bir şeylerin olacağını zaten biliyor oluyorsunuz diziyi izlerken. Efsane öyle sonuçta. Ama gerçekten hangi ara aşık oldu bunlar? 

“İnsan sadece gözünün rengini, burnunun şeklini miras bırakmıyor soyuna. En karanlık korkularını, en şekilsiz pişmanlıklarını da aktarıyor galiba…”

2.Sezon’un geleceği bu kadar bariz olabilir!

Şimdi gelelim benim en yakındığım konuya. Sekiz bölüm boyunca ne oldu gerçekten? Son bölümün son dakikalarına saklanmış olan o kadar fazla şey vardı ki resmen bir sezon dizi izleyip hiçbir şey öğrenmemiş gibi hissediyorum. Dizinin temposu bu dizinin tarzı olabilir belki ama bize hiçbir şey söylemeden izlettirdikleri o kadar fazla sahne oldu ki! Bir noktadan sonra bu durum itici gelmeye başladı. Bir şey izliyorum ama ne izlediğimi bilmiyorum düşüncesindeydim.

Merakla bekliyorum tabi ki de ikinci sezonda neler olacağını. Bu sefer hakkını ver Netflix!

 

https://open.spotify.com/episode/5NGH93EYzYqGmH9pwKcvwI?si=enIslASdSJuLUa2yMbiZTA

 

Eda Yayıcı
21 yaşındayım. İstanbul'da üniversite öğrencisiyim. Kendimi bildim bileli yazıyorum.
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Anlayınca Çok Şey Değişir: Fatiha ve Bakara Meal Notları – Recep 1444

Anlayınca Çok Şey Değişir: Fatiha ve Bakara Meal Notları – Recep 1444

Sonraki
Z̳İ̳H̳N̳İ̳N̳’̳D̳E̳ ̳Ö̳T̳E̳S̳İ̳

Z̳İ̳H̳N̳İ̳N̳’̳D̳E̳ ̳Ö̳T̳E̳S̳İ̳

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.