ya bildiğimiz şeyleri aslında bilmiyorsak?
şimdi hayal edin, elimizde turuncu bir kalem var..
bu turuncu kalem gerçekten turuncu mu yoksa bize ‘turuncu’ diye öğretildiği için mi turuncu? belkide eskiden bizim turuncu bildiğimiz renge kırmızı diye sesleniyorlardı, belkide asırlar sonra turuncuya sarı diye seslenecekler; hatta belkide hepimiz turuncu görüyoruzdur ama hepimiz turuncuyu farklı görüyoruzdur
hiç birşeyi tam anlamıyla bilemeyiz.
örneğin dini bir konudan örnek vermek istiyorum. belirli bir inanca sahibim fakat ben bunun doğruluğunu kimseye kanıtlayamam, kaldı ki bunu kendime bile kanıtlayamazken….
bunu kanıtlamamız için o dönemlere gitmeliyiz, o dönemlerde yaşamalıyız, ancak o zaman tam teslim olabiliriz onlara. mantıkken böyle olmalı..
ama hisler.. hislerim kimi zaman teslim alıyor aklımı. kulağa garip gelecek ama beynim ile hissediyorum bazen.
gözümüzle gördüğümüz şeye bile bazen inanmayız ya da inanmak istemeyiz bilmiyorum.
siyasi-politik konularda da aynı görüşü savunuyorum. Doğru tek değildir, herkesin kenine göre bir doğrusu vardır. yani doğru dünyadaki insan sayısı kadardır.
mesela evde teksin balkona geçmiş mis gibi kahveni hazırlamışsın elinde en sevdiğin kitabın seneler önce altını çizdiğin yerlerini okuyorsun. içeriye bakıyorsun o esnada gözünün önünde birisi canlanıyor, bir-iki saniyeliğine birini görmüş gibi oluyorsun.
boşveriyorsun,bunun bir göz yanılması olduğunu düşünüp keyifle kahveni yudumlamaya devam ediyosun. Gerçekten orada birini görmüş olamaz mısın? neden ihtimal vermek yerine ‘göz yanılması’ olarak değerlendiriyorsun? inanmıyor musun yoksa inanmak mı istemiyorsun? belirsizlik.. bilinmezlik..
bilmek bence beraberinde bilmemeyi getirir. o yüzden çok şeyi biliriz ama aslında hiç birşey bilmiyoruzdur.
hisler konusuna gelelim;
suç ve ceza kitabından bir alıntıyla devam etmek istiyorum.
”yanlış bilebilirsin, görebilirsin; yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin.”
bilgi başka bir kaynaktan edinilir, hisler kişinin zaten içindedir. hisler kişinin kendisidir… hisleri olmayan bir insan benliğini kaybetmiş bir insandır. benliğinizi kaybetmemeniz umudu ile sağlıkla kalın…
