Bilincin İçindeki Sen

İnsanlar hayata eşit bir şekilde gelmezler kimi doğuştan zengindir, kimi ise fakir, kimi annesiz kimi babasız kimi ise hem annesiz hem babasız gelir dünyaya bazılarının ise her ikisi de vardır. Kimi dünyanın en güzel yerinde doğar kimi ise en berbat bir yerde anlayacağınız insanlar eşit değildir doğarken. Peki ya doğduktan sonra eşitlikler düzelir mi? Evet kısmen düzelir. Ama düzelmeyenlerde vardır.

İnsanlar doğdukları günden bugüne kadar bir çok olay yaşarlar. Hatta doğumdan önce bile bu olaylardan etkilenirler. Bazı olaylar kalıcı izler bırakırken bazıları zamanla silinip gider. En çokta çocuklukta yaşadıkları olaylar onları derinden etkiler.

Hepimiz bir zamanlar çocuktuk. Çocukluk, insanın en güzel dönemidir. Ama kime göre? Çocukluğunu yaşamış insanlara göre bunun için en büyük şans iyi bir ailede dünyaya gelmektir.

Aile insanın yaşantısından ölümüne kadar etkiler bireyi ama hangi aile? Genel olarak değerlendirecek olursak bir kişinin dünyada en az bir, en fazla üç ailesi vardır. Birincisi doğduğu büyüdüğü kendi öz ailesi, ikincisi evlenirse kendi çekirdek ailesi ve üçüncüsü ise eşinin ailesi. Burda bizi ilgilendiren birinci ve ikinci kısımdır.

Evet gelelim birinci aileye kendi öz, doğdunuz büyüdüğünüz yer bizi en çok etkileyen en derinden izler taşıyan aileye…

Ben en uç noktaları alacağım bu yazımda en uç örnekler vereceğim. Fakir, anne babanın kavga ettiği, çocuğun dayak yediği ve hırpalandığı bir ailede büyüyen bir çocuk ne kadar sağlıklı bir birey olabilir düşündünüz mü? O kişi büyüyünce onun etkisinden kurtulamayacak hep hatırlayacak ve yaşantısında da bunun etkisi devam edecek ölene kadar belkide. Hani çocukken düşersin de büyüyünce geçer derler ya işte büyüyünce geçmiyor bu söze katılmıyorum ölene kadar devam ediyor.

İçinizdeki çocuk yani senin çocukluğun dayak yemiş, hırpalanmış, yaptığı beğenilmemiş, taktir edilmemiş, sevgisiz, ilgisiz yaşamış, hep birileriyle kıyaslanmışsa bunlar her ne kadar küçük şeyler olarak görünse de aslında senin içindeki çocuk bunun hâla etkisinde ve hal ve hareketleriniz de ona göre davranışlarınıza yansıyor.

Evet hepimiz eşit değiliz şimdiye kadar hep yara alarak geldik. Ama ben bu yazımda vermek istediğim mesaj siz her ne kadar yıprandıysanız da topluma sağlıklı bireyler yetiştirmeye özen gösterin eski aileler bu konuda bilinçli değillerdi okuma yazma oranı düşük ve araştırmak eskiden daha az olduğu için. Ama şimdi herkesin elinde internet var teknolojiyi çocuklarınızın yararı için kullanın ve araştırın. Bu konuda sayfalarca yazı yazabilirim ama yazımı kısa keseceğim.

Sadece şunu belirtmek isterim ki “Çocuklar asla unutmazlar…”

http://yenigundemblog.wordpress.com/

Tugce
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
21. Yüzyılda Kadın Olmak

21. Yüzyılda Kadın Olmak

Sonraki
İngilizce Muafiyet Sınavı

İngilizce Muafiyet Sınavı

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.