Doğduğumuz andan itibaren hatta anne karnında iken biz dünyanın ve hatta kendimizin farkında olamasak da aslında bilinçaltımız çoktan bir şeyleri kaydetmeye başlamış oluyor. Peki nedir bu bilinçaltı?
İlk olarak Pierre Janet tarafından kullanılan bilinçaltı terimi aslında kısaca zihnimizin duygusal hafıza bölümüdür şeklinde açıklayabiliriz. Aynı zamanda yapmak isteyip de yapamadığımız isteklerin de bilinçaltımızda barındığı söylenmekte. Bilinçaltının amacı ise insanı refleksleri ile tanımladığı tehlikelere karşı korumak, alışkanlıklar ile çevreye uyumunu sağlamak ve hayatı kolaylaştırma amacı ile otomatik davranışlar oluşturmaktır.
Bence bir gün bilim; bilinçaltının hayatlarımızı şekillendiren ve kontrol eden en müthiş güçlerden biri olduğunu kanıtlayacak (Claude M. Bristol)
Bilinçaltı İnsanda Neyi Nasıl Kaydetmektedir?
Bilinçaltı kayıtlarına daha anne karnındayken başlamaktadır. Araştırmalara göre annenin yaşadığı duygu ve hisler daha dünyaya gelmeyen bir bebeğin karakterini doğrudan etkiler ve fetüs halindeyken bile bir bebek istenip istenilmediğini bilinçaltı yardımıyla anlayabilir. Biz yaşamımızı sürdürdüğümüz sürece de, bilinçaltı işlevini sürdürmeye devam edecektir. En etkili kayıtların yapıldığı zaman ise bilincin ve mantığın tam etken olmadığı çocukluk dönemi dediğimiz 0-10 yaş grubudur. Bu zaman diliminde bilinçaltına alınan duyu ve düşünceler benliğimizin de temelini oluşturmaktadır. Örneğin bir çocuğa sürekli “yola çıkma araba çarpar, yanında ben olmadan bir yere gitme” gibi cümleler aşılanırsa bu çocukta bir travma haline gelip ileride bir yetişkin olduğunda agorafobi (sokağa çıkma korkusu) olarak bile kendini gösterebilir. Çünkü çocukken bilinçaltı bunu tehlike olarak algılamıştır ve güvende kalabilmek için kendisini bu şekilde korumaya çalışır. Bunun dışında 1957 yılında yapılan bir deneye göre bir kadının beyninde elektrotla deneme yapıldığı ve sonucunda kadının çok küçükken olan doğum gününü sanki o an oradaymış gibi, elbisesinin tenine dokunuşuna kadar hatırladığı ortaya çıkmıştır. Çünkü bilinçaltımız anıları bir depo gibi saklar özellikle çocukken olan anılarımızı her ne kadar hatırlamadığımızı sansak da hepsi bizim zihnimizdedir.
Bilinçaltı nasıl işler?
~Yarım kalan işler bilinçaltını meşgul eder. Örneğin yarım bıraktığınız bir filmin sonu belirsiz olduğu için zihninizde negatif etki kalması muhtemeldir.
~Olumluluğa kodludur. Yani olumsuz bir şey söylediğinizde tam tersini yapacaktır. Mesela size “onu düşünme boşver” denildiğinde yüksek olasılıkla onu düşüneceksiniz.
~Refleksle korur. Mesela bir köpek arkanızdan koşmaya başladığında acaba kaçsam mı dursam mı ya da başka bir şey için mi koşuyor acaba diye düşünemezsiniz. Çünkü bilinçaltı buna izin vermez sadece refleksle kaçmaya başlarsınız.
~Otomatikleştirir. Örneğin yazmayı öğrenmek. En başta tek tek harfleri hatırlamaya çalışarak daha yavaş yazarken aradan zaman geçtiğinde hiç düşünmeden hızlı bir şekilde yazarsınız. Çünkü bir kez öğrendiğiniz için bilinçaltı artık bu işi sizin için kolaylaştırmak ister.
~Sorunlardan kaçıcıdır. Mesela süt içerken kötü bir haber aldıysanız, bir daha süt içmek istemeyebilirsiniz. Çünkü bilinçaltı bu kötü haberi sütle bağlantı kurarak algılar ve sizi sorundan uzak tutmak ister.
~Sabırsızdır. Yapılan bir deneye göre belli sayıda çocuğa “hemen bir şeker vermek mi yoksa gün sonunda iki şeker vermek mi” sorusu yöneltilmiş. Ve çocukların yarısından çoğu hemen seçeneğini tercih etmiş. Bunun sebebi ise bilinçaltının aceleci olmasına bağlanıyor.
Ben çok uzun olmaması adına dikkatimi çeken bu 6 maddeyi seçtim lakin daha birçok özelliğe sahip.
Bilinçaltının Rüyalara Etkisi
Genel olarak hayatımızda pozitif günler geçirdiğimiz dönemlerde güzel rüyalar gördüğümüz, tam tersi negatif huzursuz dönemlerimizde de aynı şekilde kötü rüyalar gördüğümüz söylenmekte. Bilinçaltı da duygusal hafıza olduğundan bu durum rüya ve bilinçaltının doğrudan ilişkilendirilmesini sağlamaktadır. Yazar Arnold Mindell de bilinçaltına rüya nesnesi adını vermiş devamında da bilinçaltını akan bir nehre benzetmiş, rüyaları ise bu bütünlüğün içinden çekilen fotoğraflar olarak değerlendirmiştir. Yani bilinçaltı rüyaların temelindedir diyebiliriz.
Rüyalar unutulmuş bir dildir ve rüyalarla, hayaller zihnimizin en önemli ifadeleridir.(Psikolog Erich Fromm)
Son olarak hayallerimiz de bilinçaltımızdır. Ve gittiğimiz yola inanırsak emin olun bilinçaltımızda bizim için çabalayacaktır 🙂