Hepinize merhabalar değerli okuyucularım ;
Bu yazımda size kendi hayatımda yaşadığım , kendi farkındalığımı , kendi potansiyelimi keşfetme yolculuğumu anlatacağım. Hepinize keyifli okumalar dilerim.
Hepinizin hayatında bir takım dönüm noktaları olmuştur, bunlar gerek bir öğretmeniniz tarafından söylenen bir söz , gerek okuduğunuz bir kitap , gerekse izlediğiniz bir film hayatınızın dönüm noktası olmuştur. Sizin dönüm noktalarınız nelerdi benimle paylaşmak ister misiniz? Paylaşmak isterseniz ben buradayım:)
Küçüklüğümden beri hep öğretmen olmak istemişimdir. İlkokul ve ortaokul yıllarımda çokta derslerle aram iyi değildi. Hep annemin ve babamın zorlamalarıyla ödevlerimi yapıyordum . Ortaokuldayken hemen hemen okula hiç gitmek istemiyordum , derslerim kötü olduğu için okulda kendimi kötü ve değersiz hissediyordum. Ama İngilizce dersimin olduğu günler iş değişiyordu, İngilizce dersini ve tabii ki öğretmenimi çok seviyordum. En sevdiğim ve çalışmaktan tek keyif aldığım ders İngilizceydi . Ama bunda öğretmenimin de etkisi büyüktü , benimle özel olarak ilgileniyordu. Sanırsam bir tek İngilizce dersinde kendimi yeterli hissediyordum. Diğer derslerimin kötü olmasına rağmen asla vazgeçmedim öğretmen olma hayalimden. Bir gün İngilizce öğretmenimle markette karşılaşmıştık, ve bana seni meslektaşım olarak görmekten büyük gurur duyarım demişti. Öğretmenimin bu sözü kendime olan inancımı daha da arttırmıştı. Ve o gün o kadar mutlu olmuştum ki çünkü; Annem ve babam dışında ilk defa bir öğretmenimde bana güveniyordu.
Diğer bir dönüm noktamda liseye başladığım ilk yıllarda Ahmet Şerif İzgören’in konferansına katılmamla oldu. Ogün konferanstan çıkıp, eve gidince kendime şu soruları sordum. İleride nasıl bir hayat yaşamak istiyorum? Gerçekten yapabileceklerimin en iyisini yapmış mıydım? Benim potansiyelim bu kadar mıydı? Bütün gece düşündüm, ve kendi kendime daha iyi bir hayatımın olması için elimden geleni yapacağıma ve var gücümle çalışacağıma söz verdim. Öyle de oldu ve lisedeyken var gücümle çalışmaya başladım , ve okul birincisi olarak liseden mezun oldum. Mezuniyetimde konuşma yaparken yaşadığım gururu size anlatamam. Ve tabii ki finalde üniversite sınavı vardı. Sınav sonuçlarının açıklanmasını büyük bir heyecanla beklemiştim ve beklediğime de değdi. Eğitim fakültesini kazandığımda hemen aklıma İngilizce öğretmenimin söylediği söz geldi. Belki de hayatımın en büyük şansıydı böyle bir öğretmene rastlamak.
Sizlere tavsiyem ne olursa olsun hayallerinizden asla vazgeçmeyin , kendinize güvenin , inancınızı asla kaybetmeyin. Unutmayın ki güçlü inanç ve sabır sayesinde yapamayacağınız hiçbir şey yok. Hiçbir şey imkansız değildir. Ben kız meslek lisesi mezunuyum ve bizim okuldan tek Eğitim fakültesini daha doğrusu hemen hemen dört yıllık bir bölüm kazanan sayılı kişilerdenim. Bunları kendimi övmek amacıyla anlatmıyorum. Sizlere umut olsun diye anlatıyorum.
Hayatıma ışık olan beni video çekmeye ve yazılar yazmaya iten ve şuanda da kendisinden eğitim aldığım Enver Nugay hocama, Enver Nugay hocamı tanımama vesile olan Adil Maviş hocama ve Bana kalbini tüm sıcaklığıyla açan ve kitaplarıyla , hayata bakış açısıyla bana ışık olan benimde hayata bakış açımı değiştiren Alişan Kapaklıkaya hocama teşekkürlerimi sunuyorum.
Sizin de güzel dönüm noktalarınızın olması ve hayallerinizin gerçek olması dileğimle:) Bir sonraki yazımda buluşmak üzere…