2016 yılında Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı görevine atanan Ahmet Emin Söylemez ve eşi Büşra Nur Çalar’ın bebekleri için düzenlediği lüks mevlid görüntüleri sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştı. Şatafatlı bir salonda gerçekleştirilen mevlitte bebeğe gelen hediyeler de büyük tepki topladı. Çünkü bebeğe hediye olarak tek taş yüzük alınmıştı. Anne ve bebeğin mevlitteki Avrupai başlıkları da bir başka tartışmanın konusu olmuştu.
Twitter’da bebeğin tek taş yüzüklü elinin fotoğrafını gördükten sonra konuyla ilgili olmayan başka bir videoya rastladım. Videoda gelin ve damat düğün salonunun ortasına sarkıtılan gondola biniyorlar. Bu cümleyi yazarken bile kendimi Türkçeyi yeni öğrendiği için doğru kelimeyi kullanmayan bir yabancı gibi hissettim. Çünkü düğün salonu, gondol, gelin ve damat kelimeleri bir cümlede fazlasıyla absürt kaçıyor. Ancak ne yazık ki bu cümle gramer olarak mantıksız ama gerçek hayatta doğru.
Videoya dönersek, gelin ve damat tavandan sarkıtılan gondola biniyor. Gondol ileri geri sallanırken gondolun halatı kopuyor ve gelin ile damat yere düşüyor. Gerçekten inanılmaz çünkü bu gondol, şatafat görgüsüzlük değilse nedir? Halatın kopması tabii ki korkunç bir kaza ama bu tarz göze sokarak yapılan tuhaf kutlamalar bana gerçekten inanılmaz geliyor. Eskiden düğünler mütevazı bir şekilde yapılırmış, lüks düğünler bile belli bir zerafet içerisinde olurmuş.
Türkiye’de eğlence anlayışının, geleneksel kutlamaların bambaşka noktalara evrildiğini düşünüyorum. Sadece bu iki örneğin dışında, Türkiye’de son zamanlarda baby showerlar çok fazla popüler oldu, bebeklere yapılan diş buğdayları törenleşti, kına geceleri gelinin 4 kostüm değiştirdiği, tahtta gezdirildiği garip bir partiye dönüştü. Sanırım insanlar sosyal medyada fotoğraf paylaşma uğruna bu kadar abuk subuk şatafatlar tercih etmeye başladı. Her ne olursa olsun her alanda zerafetin azaldığı şu günlerde böyle manzaralarla karşılaşmak üzücü. Türkiye’de fakirlik artıyor ama zenginin görgüsüzlüğü de aynı oranda çoğalıyor. Orta halli aileler de sosyal medyanın etkisine kapılıp aylarca süren taksitlerle bu tarz kutlamalar düzenliyor. Neresinden bakarsanız bakın absürt bir Türkiye tablosu bu.