BAZEN İÇİNDEN GELDİĞİ GİBİ YAZARSIN…

Fotoğraf sahibi: Ron Lach (@Ron Lach on Pexels)

      Yazmak, insanın zihnini boşaltmaya yarayan tek araçtır; dertlerimizden kurtulmanın tek yoludur. Çünkü insan her sıkıntısını, karşısındakine anlatmak istemez; ya karşısındaki onu dinlemez ya da o konuşarak, aklından çekenleri olduğu gibi dışarı aktaramaz. İnsan, ancak yazarak dertlerinden kurtulabilir; huzurlu ve rahat bir yaşama kavuşabilir.  Ama insan içinden geldiği gibi yazmalı… bazı kişilerin zorlamasıyla veya onların tavsiyeleriyle değil… 

        Yazmak, bir dağın zirvesine tırmanmak gibidir. En aşağıdan yukarılara çıkmak zorlu bir süreçtir; türlü mücadeleler verirsin, belki düşersin belki de pes edip kendin atlarsın. İşte yazmak da böyledir. Yazmaya başladığın ilk an, o ilk harfi, koyduğunda sırtından bir yük kalkmıştır. O an çok heyecanlısındır; ama bir o kadar da ürkek bir ceylan gibi korkarsın. Korkmanın tek bir nedeni vardır. O da yazdıklarının beğenilmeme korkusudur. Bana kalırsan insan; başkaları beğensin, herkes tarafından ilgi odağı haline gelmek için yazmamalı… hatta sırf bu amaç için bile olsa o kalemi eline almamalı… başkalarının ilgilendiği konulardan değil, sen ne yazmak istiyorsan onu yazmalısın. Yukarıda da dediğim gibi insan içinden geldiği gibi yazmalı; başkaları için değil, kendin için yazmalısın. Yazarken, yüzünde ufak tebessümler hissedersin. Çünkü o an senden mutlusu yoktur. Yazmak bir nevi terapi gibidir. Her yazdığın vakit, kafanı meşgul eden bir derdinden kurtuluyorsun. Bunu yapmak için tek ihtiyacın bir kağıt bir de kalem… o an sadece sen ve senin düşüncelerin vardır. İçinden geldiği gibi yazmakta özgürsündür. Sakın! fikirlerine ket vurma. Yaz! ne düşünüyorsan onu yaz! aklından neler geçiyorsa onu yaz!

          Yazmak için belli bir plan program yapmaya gerek yoktur. Bazı insanlar, yazmaya başlamadan önce yazacakları hakkında kendine bir sınır çizer; kendini sınırlandırır. Bu şekilde belli bir konu üzerinden hikayeyi yazmaya başlar. O konu üzerinde hikayeye devam edilir. Ama bir süre sonra yazan kişi, sıkılmaya başlar çünkü kendini sınırlandırdığı için bu iş onun için çekilmez bir hale gelir. Artık yüzünde gülümseme yerine usanmışlık vardır. Böylelikle insan, yazmaya karar verdiğinde kendine ne bir sınır çizmeli ne de plan yapmalı; sadece kalemi eline alıp, yazmaya başlamalı. Aslından çoğu insanın ne yazacağı önceden bellidir. Çoğu kişinin konusu, kendisidir. Kişi yaşamda varoluş amacını arar. Bu yolculuğa çıkmak için de kaptan kalem’den onun için seyir defterinden bir yer ayırt etmek olacaktır. Dilediğin gibi seyahat etme fırsatı bulacaksın. Sadece nereye gitmek istiyorsan dümeni oraya sür.  Bundan sonra dilediğin gibi yazmakta özgür olduğunu unutma! Çünkü yazmak, özgürlüktür. 

 

İYİ OKUMALAR

 

 

 

    

 

 

Bahar Batak
Yazmayı, okumayı ve araştırmayı seven bir Tarih Öğretmeni
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Azospermi Kategorileri Nelerdir?
Sonraki
Prix Machine a parpaing automatique

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.